Her şey Büyük İsrail için
Bölgede tehlikeli gelişmeler yaşanıyor
Her gelişme siyonizme yarıyor
İslam ülkeleri bir an önce bir araya gelmeli
Bölgenin en önemli gündem maddesi olan, 7 Körfez ülkesinin Katar’a karşı birleşmesi durumu son zamanlarda yaşanan en tehlikeli gelişmedir.
Ortadoğu’da oynanan oyunların ve yaşanan çatışmaların altında yatan hedef, Siyonizm’in hedefleri ile aynı. Bu hedef artık su yüzüne çıktı. Trump’ın ilk ziyareti Suudi Arabistan’a oldu. 110 milyar dolarlık bir silah anlaşması ve ardından belirli bir süreyi kapsayan 350 milyar dolarlık bir anlaşma yapıldı. Arkasından da bu olaylar yaşandı.
Katar hadisesi ile ilgili İslam ülkelerinin yöneticilerinin sağduyulu tavır sergilemesi gerekiyor. Bu gelişmeler karşısında Türkiye, Katar ve İran’ın sağduyuyu kaybetmemesi gerekir. Hiddetle ayağa kalkıp büyük zararlar ile oturmamak için aklıselim bir tavır içinde olmalıdırlar. Ortadoğu’da yaşanan her sorun Siyonizm’in işine yarıyor. Bundan dolayı İslam ülkeleri derhal bir araya gelmelidir.
Bölgemizde İslam ülkelerinin kendi aralarında büyük çatışmalar yaşanması durumu hiçbirimize fayda sağlamaz. Bundan dolayı üzerinde durulması gereken tek konu İslam ülkelerinin bir araya gelmesi olmalıdır. Ülkeler arası sorunların konuşulup barış içinde bir çözüme kavuşturulması için toplanılmalıdır. Buna öncülük edecek tek ülke Türkiye’den başkası değildir.
İran’da Meclis’e ve devrim lideri Ayetullah Humeyni'nin türbesine yönelik terör örgütü DEAŞ’ın üstlendiği silahlı ve bombalı terör saldırılarını şiddetle kınıyorum. İran İslam Cumhuriyeti yöneticilerine ve vatandaşlarına başsağlığı dilerim. Bu tip saldırılara karşı sağduyuyu kaybetmemek gerek.
Mısır, Libya, Yemen, Suriye gibi Ortadoğu ülkelerini karıştıran, iç savaşa sürükleyen Batı, şimdide körfez ülkelerini karıştırmak ve İsrail’in güvenliğini iyiden iyiye sağlama almak istiyor. Amaçları Büyük İsrail Projesini gerçekleştirmektir. Bir ülke neden bir başka ülke için bu kadar çaba sarf eder diye sorulabilir ki günümüzde herkes her şeyi İsrail için mi yapıyor diye sorularla karşılaşıyoruz. Bu soruların cevabı için iki örnek yeterlidir. ABD başkanı resmi ziyaretinde ağlama duvarını ziyaret ediyor ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron bir Yahudi tarafından yetiştiriliyor ve yine seçim kampanyası Yahudi işadamları tarafından organize ve finanse ediliyor. Bütün bunları biz Milli Görüşçüler biliyor ve halkımıza bildiriyoruz. Türkiye olarak dostu düşmanı iyi bilmeliyiz ve derhal hiç vakit kaybeden D-8’leri faaliyete geçirmeliyiz. ’NATO’nun Libya’da ne işi var deyip bir hafta geçmeden NATO Libya’ya girmelidir.’ dersek. NATO gün gelir ülkemizdeki üslerini bize karşı harekete geçirir.
Bölgede tehlikeli gelişmeler yaşanıyor
Her gelişme siyonizme yarıyor
İslam ülkeleri bir an önce bir araya gelmeli
Bölgenin en önemli gündem maddesi olan, 7 Körfez ülkesinin Katar’a karşı birleşmesi durumu son zamanlarda yaşanan en tehlikeli gelişmedir.
Ortadoğu’da oynanan oyunların ve yaşanan çatışmaların altında yatan hedef, Siyonizm’in hedefleri ile aynı. Bu hedef artık su yüzüne çıktı. Trump’ın ilk ziyareti Suudi Arabistan’a oldu. 110 milyar dolarlık bir silah anlaşması ve ardından belirli bir süreyi kapsayan 350 milyar dolarlık bir anlaşma yapıldı. Arkasından da bu olaylar yaşandı.
Katar hadisesi ile ilgili İslam ülkelerinin yöneticilerinin sağduyulu tavır sergilemesi gerekiyor. Bu gelişmeler karşısında Türkiye, Katar ve İran’ın sağduyuyu kaybetmemesi gerekir. Hiddetle ayağa kalkıp büyük zararlar ile oturmamak için aklıselim bir tavır içinde olmalıdırlar. Ortadoğu’da yaşanan her sorun Siyonizm’in işine yarıyor. Bundan dolayı İslam ülkeleri derhal bir araya gelmelidir.
Bölgemizde İslam ülkelerinin kendi aralarında büyük çatışmalar yaşanması durumu hiçbirimize fayda sağlamaz. Bundan dolayı üzerinde durulması gereken tek konu İslam ülkelerinin bir araya gelmesi olmalıdır. Ülkeler arası sorunların konuşulup barış içinde bir çözüme kavuşturulması için toplanılmalıdır. Buna öncülük edecek tek ülke Türkiye’den başkası değildir.
İran’da Meclis’e ve devrim lideri Ayetullah Humeyni'nin türbesine yönelik terör örgütü DEAŞ’ın üstlendiği silahlı ve bombalı terör saldırılarını şiddetle kınıyorum. İran İslam Cumhuriyeti yöneticilerine ve vatandaşlarına başsağlığı dilerim. Bu tip saldırılara karşı sağduyuyu kaybetmemek gerek.
Mısır, Libya, Yemen, Suriye gibi Ortadoğu ülkelerini karıştıran, iç savaşa sürükleyen Batı, şimdide körfez ülkelerini karıştırmak ve İsrail’in güvenliğini iyiden iyiye sağlama almak istiyor. Amaçları Büyük İsrail Projesini gerçekleştirmektir. Bir ülke neden bir başka ülke için bu kadar çaba sarf eder diye sorulabilir ki günümüzde herkes her şeyi İsrail için mi yapıyor diye sorularla karşılaşıyoruz. Bu soruların cevabı için iki örnek yeterlidir. ABD başkanı resmi ziyaretinde ağlama duvarını ziyaret ediyor ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron bir Yahudi tarafından yetiştiriliyor ve yine seçim kampanyası Yahudi işadamları tarafından organize ve finanse ediliyor. Bütün bunları biz Milli Görüşçüler biliyor ve halkımıza bildiriyoruz. Türkiye olarak dostu düşmanı iyi bilmeliyiz ve derhal hiç vakit kaybeden D-8’leri faaliyete geçirmeliyiz. ’NATO’nun Libya’da ne işi var deyip bir hafta geçmeden NATO Libya’ya girmelidir.’ dersek. NATO gün gelir ülkemizdeki üslerini bize karşı harekete geçirir.
