TBMM'de Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonu, AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz başkanlığında toplandı. Komisyonda; Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Orhan Solak, Meteoroloji Genel Müdür Yardımcısı Yüksel Yağan ile Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Bahçe Bitkileri Araştırmaları Daire Başkanı Davut Keleş sunum gerçekleştirdi. Komisyon Başkanı ve AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz, 4 Temmuz günü iki farklı konuda teknik ve akademik çalıştay gerçekleştireceklerini belirterek, "İki önemli konuda, biri, iklim değişikliği gerçeği karşısında tarım ve yeni tarım politikalarının nasıl olması gerektiği üzerine, daha çok iklim değişikliği çalışan ve bu kapsamdaki tarım üzerine odaklanan teknik ve akademik ve komisyon üyelerimizin katılımıyla olacak, diğerinde de sürdürülebilir bir tarım için, sürdürülebilir bir gıda üretimi için, artık tarım ve gıdanın ülkeler açısından stratejik taşımış olduğu önemi dikkate alan 'Türkiye'deki Tarım Sigortalarının Yeniden Yapılandırılması' başlığında da daha çok sigorta, aktüeryal yapı, dünya uygulamaları gibi başlıklarını tartışacağımız, Türkiye'de TARSİM olarak isimlendirilen ama buna geniş bakmak lazım, tarımsal sigortalar ya da başka bir bağlam mı ortaya koymak lazım, sadece sigorta mantığında tarımın sürdürülebilirliğini temin etmek ne kadar mümkündür, bunları tartışacağımız; ayrıca, başka bir çalışma ya da başka bir sistem mi inşa etmek gerekecek bu konuda, dünya ve Türkiye'de yeni bir yapılandırma modelinin inşa edilmesinin hedeflendiği bir teknik çalışmayı da tamamladığımızda, inşallah, komisyonumuz bu anlamda önemli bir konuyu da gündeme getirmiş ve bu konuda bir fark oluşturacak çalışmayı ortaya koymuş olacaktır diye düşünüyorum" dedi. 'SON OLAY, 65 İLİMİZDE ZARARA YOL AÇTI'Korkmaz'ın açılış konuşmasının ardından sunumunu gerçekleştiren Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Davut Keleş, zirai don öncesi alınması gereken önlemlere değinerek, "Zirai don öncesi alınması gereken birtakım önlemeler var; kültürel önlemler, yer seçimi, budama uygulamalarındaki bitki besleme yönetimi, sulama stratejileri bunlardan bazılarıdır. Yakın tarihte 2004 ve 2014 yılında da don felaketleriyle karşılaşmıştık ancak bu son olayda 65 ilimizde zarara yol açtı" diye konuştu. 'MERSİN, ANTALYA BÖLGESİ ÇÖLLEŞECEK' Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz ise, "Nisan ayında kutup girdabı son derece zayıftı. Bu da kutuplardan gelen soğuk havanın Türkiye'yi de etkilemesine neden oldu. Meydana gelen donun sebebi buydu. Bu tekrar olacak. Bir daha ne zaman olacak; gelecek sene. Bizi de vurma ihtimali elbette var. Bir noktada kesinlikle olacak. Kutup da artık ısındığı için soğuk hava tutunamıyor ve aşağı kaçıyor. 36 derece koordinatında yer aldığı için Mersin, Antalya bölgesi çölleşecek. Bu yüzyılın içerisinde gerçekleşecek. İklim değişikliğiyle beraber çok ciddi bir sorun da don olacak" dedi. 'İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ŞİDDETİ ARTIYOR' İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Orhan Solak, 'Küresel Afet Raporu 2024' verilerini paylaşarak, 2024'te dünya genelinde doğal afetlerin neden olduğu ekonomik kaybın 320 milyar dolar olarak kaydedildiğini, bu kayıpların yaklaşık 140 milyar dolarının da sigorta kapsamında karşılandığını aktardı. Solak, Türkiye'nin iklim değişikliğini en yoğun hisseden bölgede yer aldığını kaydederek, "İklim değişikliği afetlerin sıklık ve şiddetini artırıyor bunların gelecek yıllarda da artmasını öngörüyoruz. Sigortacılığın kapsamının güçlendirilmesi gerekiyor. Türkiye dünyanın 7'nci büyük tarım üreticisi ve iklim krizi karşısında en kırılgan sektörlerin başında geliyor. 2011- 2040 arasında donun azalacağı öngörülüyor. Bu azalma şiddetteki azalma olarak anlaşılmamalı. Zirai don riski devam ediyor diyebiliriz" ifadelerini kullandı. 'BİR FELAKET GELDİĞİNİ BİLİYORDUK' Meteoroloji Genel Müdür Yardımcısı Yüksel Yağan, 28 Mart-4 Nisan tarihleri arasında zirai don riskini gördüklerini ve don öncesi il tarım müdürlüklerini bilgilendirdiklerini belirterek, "Biz aslında uzun periyodlu yayımlayabilirdik bunu. Çünkü biliyorduk ne olacağını ama vatandaşımız farkında olsun, kamu kurumlarımız farkında olsun diye aralık vererek yayımlamaya başladık. Ama bir felaket geldiğini de biliyorduk maalesef" dedi.
