- SİVAS Kent Konseyi Başkanı, Tarihçi Yazar Ahmet Necip Günaydın, Çanakkale Zaferi ile ilgili inanılan mitlerin gerçeği gölgelediğini söyledi. Günaydın, "Çanakkale Zaferi, yalnızca Türk milletinin değil, insanlık tarihinin de en önemli dönüm noktalarından biridir" dedi.18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 110'uncu yıl dönümünde Kent Konseyi Başkanı Tarihçi Yazar Ahmet Necip Günaydın uzun yıllardır Çanakkale Zaferi ile ilgili gerçeği yansıtmayan bilgilerin ön plana çıkarıldığını ve bunun da hem komutanlara hem Mehmetçiğie hem de şehitlerimize büyük haksızlık olduğunu söyledi. Çanakkale Zaferinin, özellikle kara savaşlarında Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk komutasında Türk milletinin bağımsızlık ve vatan sevgisi uğruna verdiği emsalsiz mücadelelerin en anlamlı örneklerinden biri olduğunu ifade eden Günaydın, "Ancak bu büyük zaferle ilgili yıllar içinde bazı yanlış bilgiler ve mitler ortaya çıkmıştır. Tarihi gerçekleri yansıtmayan bu bilgiler halk arasında ve sosyal medyada yayılmaya devam etmektedir. Bunların başında 57'nci Alay'ın durumu gelmektedir. Çanakkale Savaşı'nda 57'nci Alay'ın tamamının bir gecede şehit olduğu iddiası yaygın olsa da gerçek farklıdır. 57'nci Alay, büyük kayıplar vermiş ancak sürekli takviye edilerek 8,5 ay boyunca kahramanca savaşmıştır. Çanakkale Savaşı'ndan sonra da 57'nci Alay, Galiçya ve Filistin cephelerinde görev almıştır. Bu gerçek, Türk askerinin azmini ve direncini gözler önüne sermektedir. Çanakkale'de mitlere inanmak, gerçeği gölgeler" dedi.'ÇANAKKALE'DE ŞEHİT SAYISI 57 BİN 263'TÜR' Günaydın, Çanakkale Deniz ve Kara savaşları ile ilgili olarak gerek şehit sayıları gerekse Türk ordusunun durumu ile ilgili kayıt dışı bilgilerin çok sık olarak dillendirildiğini ve askerin kahramanlığına gölge düşürdüğünü ifade etti. Çanakkale Savaşında 250 bin şehit verildiği şeklindeki bilginin doğru olmadığını söyleyen Günaydın, "Çanakkale Savaşı sırasında 250 bin şehit verildiği düşünülse de Millî Savunma Bakanlığı kayıtlarına göre bu sayı 57 bin 263'tür. Bu yanlış bilgi, zaferin büyüklüğüne gölge düşürmemelidir; aksine doğru verilerle zaferin gerçek boyutlarını anlamak daha değerlidir" diye konuştu. '15'LİLER KONUSU YANLIŞ BİLİNİYOR'Çanakkale Savaşı ile ilgili olarak inanılan en büyük yanlışlardan birinin de 15'liler meselesi olduğunu belirten Günaydın, bunun çok vahim bir hata olduğunu, Türk Ordusu içinde 15 yaşındaki gençlerden oluşan herhangi bir birlik ve birlikler içerisinde asker bulunmadığını söyledi. İzcilik gösterileri ve resmi bayramlarda asker kıyafeti giydirilmiş öğrenci görsellerinin Çanakkale Savaşı'na giden çocuklar gibi lanse edildiğini kaydeden Günaydın şunları söyledi:"Yanlış inanılan diğer bir konu da 15'liler meselesidir. Çanakkale'de 15 yaşındaki çocukların savaştığına dair yaygın bir inanış bulunmaktadır. Ancak Osmanlı'nın asker alımında yaş sınırı olduğunu ve o tarihte 15 yaşında birinin askere alınmasının mümkün olmadığını bilmek önemlidir. 15'liler ifadesi yaşa değil, 1315 doğumlu nesle atıfta bulunur. Yine Çanakkale Savaşı sırasında askerlerin sadece üzüm hoşafı ve yarım ekmekle karnını doyurduğu iddiaları da gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. Cephe şartlarına göre lojistik düzenlemeler yapılmış ve askerlerin temel ihtiyaçları karşılanmıştır. Ayrıca, askerlerin kıyafet sorunu yaşadığına dair sıkça kullanılan iki askerin fotoğrafı da doğruyu yansıtmamaktadır; Türk askeri Çanakkale'de tam donanımlı bir şekilde savaşmıştır."'YANILTMALARLA GERÇEK KAHRAMANLIKLAR GİZLENİYOR'Günaydın, halk arasında anlatılan ve bazı kesimler tarafından da gerçekmiş gibi lanse edilen birtakım hikayelerin gerçek kahramanlığı da gizlediğini ifade etti. Türk askerinin canı pahasına savaşmış olmasına rağmen insan üstü varlıkların savaşa katıldığı gibi hikayelerin anlatıldığını kaydeden Günaydın, "Sarıklı mücahitler gibi asılsız hikayeler ve mağdur bir ordu imajı yaratma çabaları, Çanakkale Zaferi'ni gölgede bırakmaktadır. Bu zafer, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere üstün komutanların stratejileri, Mehmetçiğin cesareti ve halkın fedakarlığıyla kazanılmıştır. Çanakkale'nin 'geçilmez' oluşu sadece 18 Mart Deniz Savaşları ile değil, asıl olarak 25 Nisan 1915'te başlayan ve 6 Ocak 1916'da sonuçlanan kara savaşlarının etkisiyle mümkün olmuştur. Unutulmamalıdır ki, Çanakkale Zaferi, yalnızca Türk milletinin değil, insanlık tarihinin de en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu zaferi anlamak ve gelecek nesillere aktarmak için mitlerden arındırılmış, gerçeklere dayalı bir tarih anlatımı şarttır. Bu zaferi bize hediye eden Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm komutanlarımıza, kahraman Mehmetçiğimize ve aziz şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum" ifadelerini kullandı.
