Suriye'nin kuzeyinde uzunca bir süredir sessiz sedasız bir gelişme yaşanıyor.
Ülkenin kuzeyinde bulunan petrol yatakları üzerinde kurulan paylaşım ittifakları şekillenmeye başladı. Bunun en çarpıcı örneği ise Haseke civarında yaşanıyor.
Beshar Esad yönetimindeki rejim güçleri ile PKK/PYD'nin Türkiye sınırının hemen yanı başında sayılabilecek bir noktada bir petrol paylaşım anlaşması yaptıkları artık gizlenmeden yürütülmekte. İki grup da bölgedeki petrol yataklarını birlikte kontrol ediyor ve birbirleriyle koordineli bir çalışma yürütüyor.
Bölgede bulunan petrol kuyularının %35'inin kontrolü ve işletmesi PKK/PYD tarafından sağlanıyor. geriye kalan %65'lik kısmın kontrolü ise rejim güçlerinin elinde bulunuyor. Bunun yanında aktif halde bulunan 3 petrol sahasına ek olarak 6 petrol sahasının da yakın bir tarihte faaliyete geçerek, üretime başlayacağı planlanıyor.
Yaşanan bu gelişmelerin yanında başka gelişmeler de gündeme gelmeye devam etmekte. Bu gelişmelerin merkez noktası ise Rakka.
PYD'ye bağlı Suriye Demokratik Konseyi'nden yapılan açıklama, ABD'nin uzunca bir süre daha Suriye'de aktif bir halde olacağının habercisi.
Associated Press'e konuşan konsey eş başkanı İlham Ahmed, IŞİD sonrasında Rakka'nın yönetilmesi ve yeniden inşası için ABD'nin uzun vadeli siyasi ve finansal desteğine ihtiyaç duyacaklarını belirtirken, "Eğer ABD yönetimi bu bölgelerin ve kendi ülkelerinin güvenliğini sağlamak istiyorlarsa, demokratik bir sistem kurulana kadar Suriye'de kalmaya devam etmeliler" diye konuştu.
Yaşanan bu gelişmelerin ışığında görünen, PKK/PYD güçlerinin Suriye'nin kuzeyinde önemli ölçüde güç sahibi olacakları. Tabi bu durum Türkiye'yi de yakından ilgilendiren bir durum.
Akıllara gelen soru ise, Suriye yönetimi ile PKK, Hafız Esad dönemindeki sıkı dostluklarına geri mi dönüyor?
Türk Hükümeti'nin yaşanan gelişmeler karşısında nasıl bir dış politika izleyeceğini de önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
AA
Ülkenin kuzeyinde bulunan petrol yatakları üzerinde kurulan paylaşım ittifakları şekillenmeye başladı. Bunun en çarpıcı örneği ise Haseke civarında yaşanıyor.
Beshar Esad yönetimindeki rejim güçleri ile PKK/PYD'nin Türkiye sınırının hemen yanı başında sayılabilecek bir noktada bir petrol paylaşım anlaşması yaptıkları artık gizlenmeden yürütülmekte. İki grup da bölgedeki petrol yataklarını birlikte kontrol ediyor ve birbirleriyle koordineli bir çalışma yürütüyor.
Bölgede bulunan petrol kuyularının %35'inin kontrolü ve işletmesi PKK/PYD tarafından sağlanıyor. geriye kalan %65'lik kısmın kontrolü ise rejim güçlerinin elinde bulunuyor. Bunun yanında aktif halde bulunan 3 petrol sahasına ek olarak 6 petrol sahasının da yakın bir tarihte faaliyete geçerek, üretime başlayacağı planlanıyor.
Yaşanan bu gelişmelerin yanında başka gelişmeler de gündeme gelmeye devam etmekte. Bu gelişmelerin merkez noktası ise Rakka.
PYD'ye bağlı Suriye Demokratik Konseyi'nden yapılan açıklama, ABD'nin uzunca bir süre daha Suriye'de aktif bir halde olacağının habercisi.
Associated Press'e konuşan konsey eş başkanı İlham Ahmed, IŞİD sonrasında Rakka'nın yönetilmesi ve yeniden inşası için ABD'nin uzun vadeli siyasi ve finansal desteğine ihtiyaç duyacaklarını belirtirken, "Eğer ABD yönetimi bu bölgelerin ve kendi ülkelerinin güvenliğini sağlamak istiyorlarsa, demokratik bir sistem kurulana kadar Suriye'de kalmaya devam etmeliler" diye konuştu.
Yaşanan bu gelişmelerin ışığında görünen, PKK/PYD güçlerinin Suriye'nin kuzeyinde önemli ölçüde güç sahibi olacakları. Tabi bu durum Türkiye'yi de yakından ilgilendiren bir durum.
Akıllara gelen soru ise, Suriye yönetimi ile PKK, Hafız Esad dönemindeki sıkı dostluklarına geri mi dönüyor?
Türk Hükümeti'nin yaşanan gelişmeler karşısında nasıl bir dış politika izleyeceğini de önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
AA