CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde 23 Mart'taki Türkiye'nin baharına, demokrasi baharına, demokrasi devrimine Türkiye'nin bütün kadınlarını davet ediyorum. Geleceksiniz; bir cumhurbaşkanı seçeceksiniz, tüm eşitsizlikleri tarihe gömeceksiniz. İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden imzalayacak, Meclis'e yollayacak bir cumhurbaşkanını seçmek için, eşitlik için, mücadele için gelin, seçin, tarihe geçin" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde CHP Kadın Kolları tarafından düzenlenen 'Kadın Varsa, Yaşam Var' etkinliğine katıldı. Özel, Türkiye'de çok sayıda kadının kaybıyla kahrolduklarını belirterek, "2014 yılında Meclis'ten İstanbul Sözleşmesi geçti. O gün Meclis'teki bütün milletvekilleri oy vermişti. Hatırlıyorum CHP'deki milletvekilleri, kadın milletvekillerimizin uyarmasıyla, 2 elimizi birden kaldırarak oy vermiştik. O tarihten sonra kadın cinayetlerindeki ilk düşüş, tek düşüş onaylandığı yıl çok bariz olarak yaşandı. Bu tesadüfi bir şey değil" dedi. 'SÖZLEŞME, DEVLETİ KADININ ARKASINA DİKİYORDU'İstanbul Sözleşmesi'nin bütün dünya için önemli olduğunu söyleyen Özel, "İstanbul'da bir sözleşme yapılmış, bütün dünya ülkenin adını duymuş, kendi Meclis'inde bütün partilerin desteği ile geçmiş. Ana muhalefet partisi bile 2 eliyle oy vermiş, 'Bu tek nazar boncuğunu siz hak ettiniz' derdim, İstanbul Sözleşmesi için takardım. Tayyip Bey bir gece yarısı, o taktığım nazar boncuğunu kendi çıkardı, çöpe attı. Çünkü İstanbul Sözleşmesi, kadının arkasında kararlılıkla devletin olduğunu, savcısıyla, hakimiyle, çıkaracağı 6284 sayılı Kanun'uyla, bundan sonra yapacaklarıyla, polisiyle, yasayı çıkaran milletvekilinden karar verecek savcıya, hakime kadar devleti kadının arkasına dikiyordu ve kadına şiddet uygulamayı aklından geçiren veya kadını katletmeyi düşünen caninin karşısına devleti dikiyordu. O yüzden o yıl çok aşağı düştü, sonra o düşük seyirlerde kaldı, sonra yükselmeye başladı. Niye? Çünkü İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmaya açtılar, 'kaldırılsın' dediler. AK Parti'nin kendi içinde tartışmalar oldu. Bazı kadınlar savundu, bazı kadınlar sessiz kaldı, çoğu erkek istemedi. Sonra ittifak kurmak istediği çağ dışı kafalar, İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasını şart koştular. Sırf bir seçim kazanabilmek için o yobazların, o geri kafalıların, tek başlarına iktidar olsalar Meclis'i yakıp yıkacak olan selefi kafaların oylarını alabilmek için" diye konuştu.'HEM BABA OCAĞIDIR HEM ANA KUCAĞIDIR'İstanbul'dan, Ankara'dan, Mersin'den, Adıyaman'dan çok güçlü kadınların etkinlikte konuştuğunu aktaran Özel, "Bu kürsüden bir çağrı yaptık. Dedik ki; 'Türkiye'nin bütün demokratları, Kürt demokratları, muhafazakar demokratları, milliyetçi demokratları, sosyal demokratları, Türkiye'nin bütün demokratları gelsin Türkiye İttifakı'nı oluşturalım' dedik. 31 Mart'ta o ittifak büyük bir zafer kazandı. Şimdi yeni bir yol yürüyoruz. Bunun için biraz önce de söylendi. Hatta zaman zaman MYK'da tartışırız. Cumhuriyet Halk Partisi babaevidir, evin tapusunun sahibi erkek olduğu için, Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğu için babaevidir. Ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu parti hem baba ocağıdır hem ana kucağıdır. Çünkü kadın-erkek eşitliği bugün, bu tartışılırken bundan 100 yıl önce inanmış birisinin kurduğu bir partidir. Bunun için bu parti sekülerlerin de dindarların da başı açık olanın da tesettürlünün de güvencesizin de yoksulun da tüm kadınların partisidir" dedi.'GELİN SEÇİN, TARİHE GEÇİN'Özel, CHP'nin şubat ayı boyunca kapılarını ardına kadar açıp, cumhurbaşkanı adayı ön seçimi için üyelik çağrısı yaptığını belirterek, "İnanılmaz bir genç ve kadın yönelimi oldu partiye. Bu çağrıyı yaparken 1 milyon 520 bin olan üye sayımızın şubat sonunda 1 milyon 600'e çıkmasını ve 1 milyon 600 bin üye ile ön seçim yapmayı planlıyorduk. Şubat ayı bitti, rakamlar sayıldı, döküldü. 80 bin yeni üye gücümüze güç katacak derken, 230 bin yeni üye ile 1 milyon 750 bin üyeye ulaştık. Bunun için 23 Mart'ta cumhurbaşkanı adayımızı 1 milyon 750 bin üyemizin kalkıp sandık başına koşacağı bir devinimle seçeceğiz. Kapılar açık, kapılar kadınlara açık, gençlere açık, bütün vatandaşlara açık. Bundan sonra bu partinin kapısından giren, en zorlu kararların alınacağı yerde, yapılacak seçimlerde söz sahibi olacak, olmaya devam edecek. Bugün cumhurbaşkanı adayını belirleyeceksiniz, yarın milletvekillerini belirleyeceksiniz, kendiniz aday olacaksınız. Kadınların dayanışmasıyla ve eşitlikçi erkeklerle birlikte en önemli görevlere sizler geleceksiniz. Onun için bir kez daha 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde 23 Mart'taki Türkiye'nin baharına, demokrasi baharına, demokrasi devrimine Türkiye'nin bütün kadınlarını davet ediyorum. Gelin, seçin, tarihe geçin. Geleceksiniz; bir cumhurbaşkanı seçeceksiniz, tüm eşitsizlikleri tarihe gömeceksiniz. İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden imzalayacak, Meclis'e yollayacak bir cumhurbaşkanını seçmek için, eşitlik için, mücadele için gelin, seçin, tarihe geçin" diye konuştu.
