Son günlerde Karaman'ın Yeşildere Köyü'ndeki Akköprü Mevkiinde yapımına başlanan çeşme inşaatı, sosyal medyada geniş yankı bulmuş, bir kısım vatandaşlar, eski çeşmenin işlevsizliği nedeniyle, hayrat olarak yapılan yeni çeşmenin kullanılabilir olacağını belirtip, takdirlerini ifade ederken, bazıları ise doğal görünüme zarar vereceği gerekçesi ile yeni çeşmenin yapılmasını desteklememişti.
Sosyal medyada neredeyse "her kafadan bir ses" durumuna getirilen konu ile ilgili olarak tek konuşmayan ise çeşmenin banisi idi. HaberKaraman olarak, o çeşmenin banisine ulaşarak yaşananlarla ilgili gerçekleri ve düşüncelerini sorduk.
İşte eski çeşmenin ve yapılmak istenen yeni çeşmenin banisi, hayırsever Ali Rıza Üstbaş'ın çeşme inşaatı ile ilgili açıklamaları:
"Yerel medyada yapılan haberlere istinaden bir açıklama yapmam gerektiğini anladım.
Akköprü'deki çeşmeyi ve beton duvar yapısını Yeşildere Muhtarının talebi ve ısrarları neticesinde Allah rızası için yaptırdım.
80'li yaşlarda birisi olarak gidip de sürekli orada yapılanı takip etmem mümkün olmadı, mermerciye yaptırdığım Çeşme’yi dahi yerinde görüp bir bardak su içmedim. Fakat gündemde oluşan haberler dolayısı ile işi verdiğimiz kalıpçı ustaya duvar ve beton işi yapımını durdurttum. Çeşme’yi de oradan alıp getirttim.
Bana hiçbir resmi kurumdan yazı ya da telefon bile gelmedi. Çıkan haberlerden dolayı muhtarın yanlış işler yaptığını anladığım için, çalışmayı bizzat ben, kendi isteğimle duruttum.
Orada bulunan önceki çeşmeyi de aynı muhtarla birlikte ben yaptırmıştım. Ancak çeşme yalağının düşük olması ve su baskınları neticesinde zarar görüp kullanılmaz hale geldiği için, yeniden, kullanıma daha uygun ve kalıcı bir çeşme yaptırdım. Çalışma tamamlanınca, eski çeşmeyi de yıkacaktık.
Konuyla ilgili, ilgisiz, bilgili, bilgisiz, her önüne gelenin bir yorum yapar hale gelmesi, alakasız kişilerin olayı alakasız yerlere çekmeye çalışması, konuya ilişkin parmağını kıpırdatmayanların şov peşine düşüp, sosyal medyada beğeni toplama hesapları yapmasına mı kızmalı, yoksa Akköprü'nün diğer tarafında köprüye bitişik vaziyette yapılmış ve tarihi köprüye asıl zarar veren ve asıl doğa katliamının abidesi olarak orada yıllardır duran yapıya kimsenin ses çıkarmamasına mı şaşırmalı karar veremedim.
Amacım sadece hayır yapmak olduğu için, bu güne kadar ne ortada dolaşan saçma sapan iddialara, ne de amacı sadece doğa kahramanlığı rolü kapmak olan şovmenlere cevap vermeyi kendime yakıştırmadım. Ancak konu öyle bir noktaya geldiki müdahale etme gereği duydum. Sosyal medya şovmenlerinin sazı ele alıp istedikleri gibi çalmaya başladıklarını görünce kısa ama net bir açıklama yapmak kaçınılmaz oldu.
Şimdi günlerdir sosyal medyada kırıntı bilgileri bile olmadan, arşatırıp soruşturma gereği duymadan, hükümler verip, infazlar uygulayanları Akköprü'yü bir kere bari olsun şahsen görüp, tarihi köprüye ve doğal görünüme asıl zarar veren o yapı ile ilgili birşeyler yapmalarını bekliyorum. Günlerdir atıp tutanların gerçekten doğa ve tarih derdinde olup olmadıklarını, önümüzdeki günlerde hep birlikte görelim."
Sosyal medyada neredeyse "her kafadan bir ses" durumuna getirilen konu ile ilgili olarak tek konuşmayan ise çeşmenin banisi idi. HaberKaraman olarak, o çeşmenin banisine ulaşarak yaşananlarla ilgili gerçekleri ve düşüncelerini sorduk.
İşte eski çeşmenin ve yapılmak istenen yeni çeşmenin banisi, hayırsever Ali Rıza Üstbaş'ın çeşme inşaatı ile ilgili açıklamaları:
"Yerel medyada yapılan haberlere istinaden bir açıklama yapmam gerektiğini anladım.
Akköprü'deki çeşmeyi ve beton duvar yapısını Yeşildere Muhtarının talebi ve ısrarları neticesinde Allah rızası için yaptırdım.
80'li yaşlarda birisi olarak gidip de sürekli orada yapılanı takip etmem mümkün olmadı, mermerciye yaptırdığım Çeşme’yi dahi yerinde görüp bir bardak su içmedim. Fakat gündemde oluşan haberler dolayısı ile işi verdiğimiz kalıpçı ustaya duvar ve beton işi yapımını durdurttum. Çeşme’yi de oradan alıp getirttim.
Bana hiçbir resmi kurumdan yazı ya da telefon bile gelmedi. Çıkan haberlerden dolayı muhtarın yanlış işler yaptığını anladığım için, çalışmayı bizzat ben, kendi isteğimle duruttum.
Orada bulunan önceki çeşmeyi de aynı muhtarla birlikte ben yaptırmıştım. Ancak çeşme yalağının düşük olması ve su baskınları neticesinde zarar görüp kullanılmaz hale geldiği için, yeniden, kullanıma daha uygun ve kalıcı bir çeşme yaptırdım. Çalışma tamamlanınca, eski çeşmeyi de yıkacaktık.
Konuyla ilgili, ilgisiz, bilgili, bilgisiz, her önüne gelenin bir yorum yapar hale gelmesi, alakasız kişilerin olayı alakasız yerlere çekmeye çalışması, konuya ilişkin parmağını kıpırdatmayanların şov peşine düşüp, sosyal medyada beğeni toplama hesapları yapmasına mı kızmalı, yoksa Akköprü'nün diğer tarafında köprüye bitişik vaziyette yapılmış ve tarihi köprüye asıl zarar veren ve asıl doğa katliamının abidesi olarak orada yıllardır duran yapıya kimsenin ses çıkarmamasına mı şaşırmalı karar veremedim.
Amacım sadece hayır yapmak olduğu için, bu güne kadar ne ortada dolaşan saçma sapan iddialara, ne de amacı sadece doğa kahramanlığı rolü kapmak olan şovmenlere cevap vermeyi kendime yakıştırmadım. Ancak konu öyle bir noktaya geldiki müdahale etme gereği duydum. Sosyal medya şovmenlerinin sazı ele alıp istedikleri gibi çalmaya başladıklarını görünce kısa ama net bir açıklama yapmak kaçınılmaz oldu.
Şimdi günlerdir sosyal medyada kırıntı bilgileri bile olmadan, arşatırıp soruşturma gereği duymadan, hükümler verip, infazlar uygulayanları Akköprü'yü bir kere bari olsun şahsen görüp, tarihi köprüye ve doğal görünüme asıl zarar veren o yapı ile ilgili birşeyler yapmalarını bekliyorum. Günlerdir atıp tutanların gerçekten doğa ve tarih derdinde olup olmadıklarını, önümüzdeki günlerde hep birlikte görelim."