İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, enerji ve maden alanlarında düzenlemeler içeren kanun teklifi ile ilgili, "Biz vahşi madenciliğe karşıyız. Bizim itirazımız bunun çok vahşi bir şekilde, denetimsiz ve tek bir kişinin iki dudağının arasına sokulacak şekilde, bu kaynakların kullanılması ve kullanılırken de doğanın ve tabiatın talan edilmesidir" dedi.İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Kavuncu, Genel Kurul'da görüşülmesi beklenen enerji ve maden alanlarına ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifi ile ilgili, "Elbette ki bir ülkenin kaynakları vatandaşların menfaatlerine uygun bir şekilde kullanılır, değerlendirilir. Bunda hiçbir beis yok. Bugün hayatımıza girmiş olan ve kullandığımız birçok ürün, malzeme, teknolojik aygıt için madenlerin ve oralardan çıkarılan metallerin hayati derecede önemli olduğunun farkındayız. Biz vahşi madenciliğe karşıyız. Bizim itirazımız bunların kullanılması ya da milletimizin refahına katkı sağlayacak şekilde değerlendirilmesi değildir. Bizim itirazımız bunun çok vahşi bir şekilde, denetimsiz ve tek bir kişinin iki dudağının arasına sokulacak şekilde bu kaynakların kullanılması ve kullanılırken de doğanın ve tabiatın talan edilmesidir" ifadelerini kullandı.Buğra Kavuncu 'Terörsüz Türkiye' süreci ile ilgili yürütülen mekanizmanın şeffaf bir şekilde ilerlemediğini söyleyerek, "Biz terör örgütü elebaşının yayınlamış olduğu bildirilerden ve vermiş olduğu beyanlarla nasıl bir süreçle karşı karşıya olduğumuzu anlayabiliyoruz. Resmi bir açıklama ya da bilgilendirme yok. Bakın burası Gazi Meclis, Cumhuriyet ilan edildikten sonra elbette ki demokrasiyi var edebilmek için çok çaba gösterilmiş ve bu çabalar gösterilirken trajik bazı hadiseler de yaşanmış. Ancak günün sonunda biz demokrasiyi ve milli kimliğimizi var edebilmişiz. Bölgeye baktığınız zaman huzurlu bir şekilde yaşayabilen ve diğer bölge ülkeleriyle kıyaslandığında belli bir demokrasi seviyesindeyiz. Biz bunu Cumhuriyet'e, kurucu değerlerimize borçluyuz. Bunun yıpratılması, ülkemizin paramparça edilmesi anlamına gelir. Bizim itirazımız TBMM'de grubu bulunan bir siyasi parti yerine terörist başı üzerinden bu konunun yürütülmesidir. Bu kabul edilemez ve ileride de çok büyük tahribatlar yaratacak ve büyük sıkıntılara yol açacak riskli bir süreçtir. Elbette ki her şey konuşulur, tartışılar, barış ve huzur istenir. Daha isminde bile uzlaşamadıkları bir komisyondan, süreçten bahsediyorlar. Başlarken içerisinde olmadığımız, bize sorulmayan ve ortasında, 'Hadi gelin, siz de bu işe ortak olun' denilen komisyon ile ilgili dün Genel Başkanımız grup konuşmasında da çok net olarak tavrını koymuştur. Dolayısıyla biz bu sürece asla ortak olmayacağız" diye konuştu.
