AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Başkanı Hasan Basri Yalçın, "Suriye meselesine ilişkin kapsamlı bir rapor hazırlıyoruz. Cumhurbaşkanımıza öncelikle bir kısmını sunduk, devamını da daha kapsamlı hale getirerek sunmayı planlıyoruz. Bu meselenin temelinde Suriye'de özellikle insani şartların nasıl iyileştirilebileceği ve bu insani şartların iyileştirilmesinde ne tür aktörlerin ne tür roller oynayabileceği meselesini değerlendiriyoruz" dedi.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, parti genel merkezinde düzenlenen 'Suriye'de Faaliyet Gösteren İnsani Yardım Kuruluşları Çalıştayı'nın açılış konuşmasını yaptı. Yalçın, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı olarak bir heyet halinde Suriye'ye bir ziyaret gerçekleştirdiklerini söyledi. Yalçın, "Bu ziyaretimizin temel amacı hem mevcut insani şartları incelemek hem iç savaş döneminde veya öncesinde Sednaya başta olmak üzere, toplu mezarlar dahil olmak üzere Baas rejiminin Suriye halkına, insanlarına yönelik işlediği insanlık suçlarını tespit etmek ve onlar üzerinde çeşitli değerlendirmeler ve raporlar oluşturmaktı. Kapsamlı bir ziyaret gerçekleştirdik. Orada da çeşitli sivil toplum örgütleri ve benzeri kuruluşlarla görüşme şansına sahip olduk. Gördüğümüz resim, gerçekten Suriye'de deprem ve belki de depremden daha vahim bir görüntüyle karşı karşıya kaldığımız yönünde. Deprem yaşamış, çokça yaşamış bir ülkenin mensupları olarak biliyoruz ki şehirler depremlerde harap olur. Burada sadece bir deprem görüntüsü yok, aynı zamanda bir yağma görüntüsü de var. Muhtemelen hepiniz sahalardaki çalışmalarınızda görmüşsünüzdür. Yıkılan binaların ne bir kapısı ne bir penceresi ne içerisinde bir halısı, kilimi hiçbir şey kalmamış. Özellikle küçük yerleşim bölgeleri birer hayalet şehre dönüşmüş" dedi.'İNSANİ ŞARTLAR, DÖNÜŞÜN KOLAY OLMADIĞINI GÖSTERİYOR'Yaçın, yıllarca Türkiye'de birilerinin 'Suriyeliler bir an önce evlerine dönsün, onları gönderelim' gibi kavramlar kullandığını söyleyerek, "Sednaya'yı ve bu hayalet şehirleri gördükten sonra onlara çok daha açık bir şekilde söyleyebiliriz ki o insanların asıl itibariyle gidecek yerleri yoktu. Ve hala insani şartlar, dönüş için kolay olmadığını gösteriyor. Barınma, enerji, gıda gibi temel meseleler, temel sorunlar, altyapı sorunları hala sürüyor. Ve bunların kısa süre içerisinde tamamlanması; insanların kendi ülkelerine dönmeleri için birer ön şart gibi gözüküyor. Biz o ziyaretimiz esnasında birçok şeye şahitlik ettik ama benim şahsen şahitlik etmekten en mutlu olduğum görüntülerden bir tanesi; çeşitli insani yardım kuruluşlarımıza Şam sokaklarında, Halep sokaklarında rastlamak oldu. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak; gerçekten sivil toplum örgütlerimizin hemen bir hafta içinde sahaya girerek; orada neler yapılabilir, insanlık adına neler yapılabilir, insani yardım adına neler yapılabilir, diye hızlıca sahaya girmiş olmaları ve onlarla sokakta benim karşılaşıyor olmam gerçekten beni çok mutlu etti. Bu; Türkiye'nin, Türk milletinin ne kadar yardımsever olduğunu, Türk milletinin insanlık değerlerine ne derece hakim olduğunu, ne güçlü bir sivil toplum örgütlenmesine sahip olduğunu gösteriyor ve bu bakımdan son derece keyif verici, son derece gurur verici bir durum" diye konuştu.'BUGÜN SURİYE'DE YENİ BİR YÖNETİM TEŞEKKÜL EDİYOR'Yalçın, Suriye'ye ilişkin kapsamlı rapor hazırladıklarını kaydederek, "Cumhurbaşkanımıza öncelikle bir kısmını sunduk, devamını da daha kapsamlı hale getirerek sunmayı planlıyoruz. Bu meselenin temelinde Suriye'de özellikle insani şartların nasıl iyileştirilebileceği ve bu insani şartların iyileştirilmesinde ne tür aktörlerin ne tür roller oynayabileceği meselesini değerlendiriyoruz. Türkiye ve Suriye için şöylesi bir şans ortaya çıkmış durumda; yaklaşık 100 yıl boyunca hiçbir zaman doğru düzgün bir dengeyi yakalayamamış bir Suriye toplumu, son 60 yılını bir baskıcı rejimin, bir zulüm rejiminin altında geçirmiş bir Suriye toplumu ve maalesef dolayısıyla da Türkiye ile siyasi ilişkileri, kültürel ilişkileri, toplumsal ilişkileri doğru düzgün kurulamamış bir Suriye ve biz o Suriye resminin artık Türkiye'ye dost bir Suriye resmiyle değişmesi gerektiği kanaatine ve şansına sahip olduğumuza inanıyoruz. O rejim gittikten sonra bugün Suriye'de yeni bir yönetim teşekkül ediyor ve tam da bu bakımdan kıymetli bir zamana sahip olduğumuzu düşünüyoruz" dedi.'SURİYELİLERLE KARDEŞ İLİŞKİSİ KURDUK'Devletin ve hükümetin elinden geldiğince Suriye'de yeni yönetimin oluşması, daha iyi şartların oluşması için, Türkiye ile daha iyi ilişkiler geliştirebilecek bir yönetimin oluşması için elinden geleni yaptığını söyleyen Yalçın, "Devlet arası ilişkiler zaten Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kuruluyor. Ama biz Suriyelilerle yaklaşık 13 yıldır aslında bir kardeş ilişkisi de kurduk. Ve bu ilişki bana sorarsanız önümüzdeki dönemde Türkiye ve Suriye'nin en büyük şanslarından bir tanesi olacak. 13 yıl boyunca Türkiye'de yaşamış Suriyeli kardeşlerimizin içlerinden dönenleri var. İster Türkmen olsun ister Arap olsun Türkçe konuşanları var. Hepiniz karşılaşmışsınızdır; sahada sizinle Türkçe konuşarak Türkiye'ye olan sevgilerini dile getiren insanlar var. Bu ilişkileri korumak Suriye'de yeni oluşacak şartlar içerisinde sadece siyasi ve diplomatik ilişkileri sürdürmenin ötesinde kültürel ilişkilerimizi de toplumsal ilişkilerimizi de en dostane haliyle sürdürmek hem Suriye'nin hem Türkiye'nin yararına olacaktır diye değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı. Çalıştay daha sonra basına kapalı devam etti.
