Vicdanları rahatlatın!

TAKİP ET

YSK ben kanuna uymuyorum dedi

YSK ben kanuna uymuyorum dedi...

Yani Meclise... Yani Milletvekillerine... Kanuna, Kanun yapıcıya, Adalete, Hukuka, Hukukun üstünlüğüne... Millet iradesine, Sandığa... Ayşe teyzeye, Memet emmiye, Demokrasiye...


Kanuna uymak değil, uymamak yanlıştır. Geçmişte uyulmamış olsa da yanlıştır. CHP daha önceden "mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılmasını istese de" yanlıştır... Bu CHP - MHP -AKP meselesi değil, hukuk meselesidir...

Kanuna uymamak bir "yol" olur ise, bunun önünü alamazsınız...

YSK seçimi iptal etmiyor, itirazları da kabul etmiyor, milleti teskin edici bir şey de söylemiyor...

YSK'nın amacı nedir?

Milletin yarısının; "Esasen burada bir fiili durum vardır. O halde biz YSK'ya uymalıyız." demesini mi bekliyor!

YSK mantıklı ve insanları ikna edici açıklamalar yapmalıdır... "Mühürsüz şu kadar zarf-oy pusulası vardır. Bunların tümü iptal edilse dahi sonucu etkilememektedir" açıklaması dahi ikna edici bir açıklama olur....

Basın ortalığı karıştırma görevini sürdürüyor, gazeteler ve medya keskin ve kışkırtıcı ifadelerle bölünmeye hizmet ediyor, insanları sokağa taşımaya zorluyor, buna çalışıyor.

Seçim döneminde yeterince ayrıştırdınız...
Yeter kardeşim...
Bu ülkeye zarar vermeyin artık...

Başbakan Binali Yıldırım'ın insanları birlik olmaya çağıran teskin edici konuşmalarını alkışlıyorum, destekliyorum... Ancak Cumhurbaşkanının sert ve kışkırtıcı söylemlerini de doğru bulmuyorum. "Sür eşeğini Niğdeye...Niğdeliler ne diyeceğini bilir...", atı alan Üsküdar'ı geçti...", "tencere tava...." Bırakın bu ifadeleri artık. Seçim bitti... Bitti seçim...

Seçim döneminin gerginliğini devam ettirmeyin... Son verin artık...

Tencere-tava çalanların meşru gösterilerini kaşımayın. Bırakın sessiz gösteri yapanları, yapsınlar... Bunun yerine bunları ikna edin. Varsa yanlışlarını ortaya koyun... Düşman güçlerin bunları kontrol altına almalarına bunları kışkırtarak, aşağılayarak, güç kullanarak değil, yanlışlarını ikna ederek engel olun... Yarayı derinleştirmeyin...

Bunu toplumbilimcilere sorun... Ne yapmanız gerektiğini istişare edin... Ama ne ülkeme, ne ülkemin insanına zarar vermeyin kardeşim...

Netice olarak; siyasiler kanuna uymamayı meşru sayamaz... Kanayan yarayı kaşımak hem kendinize hem bu ülkeye zarar verir...

İnsanların vicdanlarını rahatlatan üslupla açıklamalarda bulunmadığınız taktirde; kırk köprü yapsanız da, Evet'in "kazanamadığı" düşüncesi tarihte ebediyen vicdanlarda yer edecektir.

Olan ülkeme, ülkem insanına olacaktır....