PARA BİRİKTİREMİYOR MUSUNUZ?

Hayatımızın büyük bir bölümünde sıklıkla maddi sorunlardan yakınırız

Hayatımızın büyük bir bölümünde sıklıkla maddi sorunlardan yakınırız. Vitrinlerde gördüğümüz bir ürün için şartları ne kadar zorlarsak zorlayalım, bazen onu satın almayı başaramayız. Bu işin alış veriş kısmı. Bir de işin acil nakit ihtiyacı kısmı var ki, bu durum en kötü anları kollayan bir durumların başında gelir.

Hesapta olmayan bir sağlık harcaması ya da akla gelmeyecek bir kaza, eğer bir kenarda biriktirilmiş para olmadığında, sorunun katlanmasına sebep olur.

Birikmiş bir paranın ya da kolayca nakde çevrilecek döviz ya da altının varlığı, karşılaşılan üzücü durumlardan kurtulmakta inanılmaz derecede yardımcı olur. Fakat para biriktirmek de öyle kolay bir iş değildir. Özellikle ülkemizin gelir şartları göz önüne alındığında bu durum epeyce zor bir hale bürünür.

Aslında burada anlatmak istediğim nasıl para biriktirilir sorusuna yanıt aramaktan çok, insanımızın neden para biriktiremiyorum sorusunu kendi kendine sormasını sağlamak ve sebeplerin içerisinde sonuçları göz önüne sermek. Para biriktirmek ve para biriktirememek konusunu altı ana başlıkta özetlemek sanırım sizlere bir nebze de olsa yardımcı olacaktır.

Birinci neden; gelir gider dengesini umursamamaktır.

Eğer sabit bir gelir sahibiyseniz, gelirinizi ve gelirinizin ödendiği tarihi mutlaka biliyorsunuzdur. Bu maddede başlangıçta yapmanız gereken, iradenizi güçlendirmekten geçer. Çünkü dünyada hiçbir işin ve hiçbir gelirin garantisi yok. İradenizin size hükmetmesine asla izin vermeyin.

İkinci neden; kurmaya çalıştığınız gelir gider dengesine dikkat etmemektir.

Günlük harcama miktarınızı kuruşu kuruşuna kaydetmek, yapılan bazı gereksiz harcamaların kendini ortaya çıkarmasına sebep olacaktır. Unutmamalıdır ki, küçük bir rakam bile zaman içerisinde önemli bir yekûn teşkil edebilir.

Üçüncü neden; kredi kartlarına önem vermemektir.

Kredi kartları günlük yaşantımızın her noktasında zirvede olsalar da, aslında kontrolsüz bir kullanımla hayatımızı karartabilecek bir yeteneğe sahiptir. Eğer cebinizde nakit taşırken, günlük alış verişlerinizde kredi kartını kullanmaya devam ediyorsanız, ödeme günü geldiğinde cebinizdeki nakdin de yerinde olmadığını görürsünüz. Buna ek olarak, gelir gider dengesine sadık kalmayı da akıllardan çıkamadan, kredi kartı ile yapılan alış verişlerin bedava olmadığını da hatırlamak her seferinde işe yarayacaktır.

Dördüncü neden; bonkör olmaktır.

Hayatın genel akışında arkadaşlıklar önemli bir yer tutar. Ama dost dediğiniz de kara günde belli olur. Bir mekanda sürekli hesap ödeyen biri olmak, yüzeysel arkadaşlıklara sebep olur. Sadece tükettiğinizin ücretini ödemek ve bunu arkadaşlarınız arasında da alışkanlık haline getirmek, hem size hem de arkadaşlarınıza büyük bir iyilik olacaktır.

Beşinci neden; sürekli borç vermek ya da sürekli borç almaktır.

Borçlu olmak insan psikolojisini alt üst eder; tabi alacaklı olmak da aynı şekilde. Bir borcu kapatmak için daha fazla borçlanmak bütçenizde giderek büyüyen açıkların oluşmasına ve en kötüsü sağlığınıza ve toplumdaki itibarınızın zedelenmesine sebep olur. Çünkü insan hayatında güvenilirlik son derece önem taşır. Borç vermenin de borç almaktan farkı yoktur. İhtiyaçlarınızı gözetmek adına cebinizde bulunan nakdi, isteyen herkese borç vermek, sizin de bir yerlerden borç almanıza ve sıkıntıya düşmenize sebep olacaktır.

Altıncı neden; alternatif tasarruf kanalları aramamaktır.

Sırf başkalarında var diye ya da sahip olduğunuzda prestijinizi artıracak diye kullanmakta olduğunuz eşyaların yenisi almayın. Ekonominin altın kurallarından biri olan maksimum fayda esasını aklınızdan çıkarmayın. Eğer sahip olduğunuz bir ürün, ödediğiniz düşük miktara rağmen benzerleri kadar işinizi görüyorsa, maksimum fayda esasına sadıksınız demektir. Örnek vermek gerekirse, 700 TL tutarındaki cep telefonunuz hem özellik bakımından hem de işlevsellik bakımından 3500 TL tutarındaki bir cep telefonuna denk ise, maksimum fayda gerçekleşmiş demektir ve bu da bütçenizi 3500 TL tutarındaki bir yükten kurtarmış olmanızı sağlar.

Unutmayın; tutumlu olmak başka şeydir, cimri olmak başka şey.