Neden 15 Temmuz?

TAKİP ET

1096 yılında Papa 2

1096 yılında Papa 2. Urbanus tarafından kutsanan baronlar tarafından kurulan ilk Haçlı Ordusu, ilk Haçlı Seferini başlattı. Tarihteki bu ilk Haçlı Seferine, Baronlar Seferi de denir. Bunun sebebi ise Avrupalı kralların ilk başlarda Papalığın bu çağrısına mesafeli yaklaşımıdır. Çünkü güç ve iktidar asla paylaşılmak istenmeyen bir kavram olduğundan, çoğu pek fazla dindar olmayan krallar, güçlerini dini bir liderlere kaptırmamak istememekteydi. İşte bu yüzden görünürde krallara bağlılık yemini etmiş olan baronlar, Papa’nın emrine uyarak asker toplamış, kurdukları orduyla kutsal toprakları fethetmek üzere Avrupa’dan, Ortadoğu’ya doğru bir sefer başlatmışlardı.

Tabi ilk Haçlı Seferine katılan baronların önünde aşılması gereken iki engel vardı. Bunlardan ilki Doğu Roma İmparatorluğuydu. İstanbul, yani o zamanki adıyla Konstantinopolis, stratejik ve jeopolitik olarak başlı başına bir engeldi. Zira imparatorluğun aşılması oldukça güç surları ve savaşmaya talimli ordusu, bir de ek olarak Doğu Roma İmparatorluğunun, Papalıktan farklı bir Hristiyanlık anlayışı konunun ilk başlarda diplomatik yollardan çözülmesi gerektiğini gösteriyordu.

Haçlı Ordusu ile Doğu Roma İmparatoru 1. Alexius Komnenos arsında yapılan bir anlaşmayla, Haçlı Ordusunun Doğu Roma topraklarından geçişi sağlandı.

Sıra ikinci engele gelmişti. Türklerin hakimiyeti altındaki Anadolu’da hüküm süren Anadolu Selçuklu Devleti ve devletin başındaki Sultan Kılıçarslan, Eskişehir civarındaki Dorileon ovasında Haçlı Ordusunu kuşattı. Fakat bu kuşatma Kılıçarslan’ın beklediği şekilde gerçekleşmedi. Haçlı Ordusunun yedekte tuttuğu süvariler Kılıçarslan’ın ordusunu kuşatarak, Kılıçarslan’ın gerçekleştirdiği kuşatmanın yarılmasına sebep oldu. Kılıçarslan için yapılacak tek şey, geri çekilip daha fazla zayiat vermemekti; öyle de yaptı. Sonrasında ise Haçlı Ordusunu uzaktan izleme yolunu seçerek, onlarla herhangi bir çatışmaya kalkışmadı.

Tarihler 7 Temmuz 1099’u gösteriyordu ve Haçlı Ordusu Kudüs’ü kuşatmıştı.

İşin bir başka boyutu da dönemin güçlü devletlerinden Fatımilerin tutumuydu. Genel yapısı itibariyle Şii olan bir yönetimin hakim olduğu Fatımilerin başverziri El Afdal Şahinşah, Fatımilerin en yüksek karar merciindeki isimdi. Şahinşah ilginç bir devlet adamıydı. Bir Ermeniydi. Sonrasında Müslümanlığı seçen Şahinşah, Şii ekolünde yer almışsa da uygulamaları bir Ermeni dönmesi olduğunu göstermekteydi. Başvezir El Afdal Şahinşah sıkı bir Sünni ve Türk düşmanıydı. Selçukluların eski Fatımi toprakları olan Suriye, Kudüs ve Filistin topraklarında hakimiyetini bitirmek adına her yolu deniyor ve her türlü anlaşmayı yapmaya hazır bir tutum sergiliyordu. Fatımilerin bu yaklaşımı da Haçlı Ordusunu cesaretlendiriyordu.

Tarihler 15 Temmuz 1099’u gösterirken, Haçlı Ordusu Kudüs’e girdi.

Bir 15 Temmuz günü Kudüs işgal edilmiş ve Haçlı hakimiyetine girmişti.

Haçlı Ordusu amacına ulaşmıştı. Şehirde yaşlarına ve cinsiyetlerine bakılmaksızın katliamlar başladı. İki gün içinde katledilen Müslüman ve Yahudilerin sayısı 70.000 kişiyi bulmuştu ve katledilen Müslümanların tamamına yakını Sünni’ydi.

Müslümanlar Mescid-i Aksa, Harem-i Şerif ve Hz. Süleyman Tapınağına sığınırken, Yahudiler de bugünkü Ağlama Duvarı denilen yerdeki Batı Duvarının etrafındaki havralara sığınmıştı. Bu sığınma hiç birinin Haçlı Katliamından kurtulmasına yetmedi. İki günün sonunda Kudüs’ün toprak rengi, insan kanından oluşan kırmızı bir renge bürünmüştü.

Bu arada Fatımi başveziri El Afdal Şahinşah da Suriye topraklarının Haçlı idaresine bırakıldığını açıkladı. Şahinşah dönemin dinler arası diyalog savunucularındandı.

Tarihte 918 yıl önce yaşanan bu olayları, şimdi kişileri ve olayları bu yıla uygulayarak yeniden değerlendirin.

Bakalım kim kime dönüşmüş?

Buna siz karar verin.

1. Alexius Komnenos 15 Temmuz 15 Temmuz 1099 Ağlama Duvarı Anadolu Selçuklu Devleti avrupa Baronlar Seferi Batı Duvarı bizans Dinler arası diyalog Doğu Roma İmparatorluğu Doğu Roma İmparatoru Dorileon El Afdal Şahinşah ermeni eskişehir Fatımiler filistin