Napolyon'u durduran Karamanlı

TAKİP ET

Koç Bekir Ağa, 1749 senesinde Konya'da doğmuştur

Koç Bekir Ağa, 1749 senesinde Konya’da doğmuştur. Bekir Ağa'nın anası, Karaman'ın İlisıra Köyünden (Yollarbaşı) Afife Hatundur. Babası Mevlana sülalesinden Halil Çelebi'dir. Anası Afife hatun 1804, babası Halil Çelebi 1810 yılında vefat etmişlerdir. Mezarları Konya Üçler Mezarlığındadır.

Konya'nın yetiştirdiği önemli değerler arasında olan Koç Bekir Ağa Konya mektep ve medreselerinde biraz okuduktan sonra asker olur, İstanbul'a gider. Orada, yeniçeri ortalarından otuz bire kaydedilir. Mertliği, doğruluk ve cesurluğu gözden kaçmaz ve ocaklılar arasında tuğsuz vezir mertebesine yükselir. Daha sonra ise Karaman ve arkasından Konya’ya tayin edilir. Burada, askeri teşkilatçılığı sayesinde ünü artar. Padişah II. Mahmut döneminin Konya askeri birliğinin komutanı olur.

Napolyon Bonapart, 1799'da Akka Kalesini kuşatır. Kalenin teslim edilmesi için kale komutanı olan Cezzar Ahmed paşa’ya mektup gönderir ancak Cezzar Ahmed paşa hiçbirini yanıtlamaz, sadece küçük bir not yollar ve şöyle der; "bu devlet beni, bu kaleyi sana vermem için paşa yapmadı." O güne dek yenilmez unvanı taşıyan Napolyon, Cezzar Ahmed Paşa’nın Akka savunması karşısında adeta hiç beklemediği bir durumla karşılaşır. Günlerce devam eder muhasara. Napolyon kalede stokların erimesini beklemektedir, son darbeyi vurmak için.

Silah, barut, mühimmat ve en önemlisi gıda stoklarının bitmesi ile son darbeyi vuracak ve kaleyi alacaktı. Bu kale Fransa ve Napolyon için çok önemli idi, Orta Doğu ve uzak Doğu’ya açılması için.

İşte tam bu sırada sarayın emri ile Koç Bekir ağa "Konya birliği" ile yardıma gelir, Cezzar Ahmed paşaya. Rodos’tan gelen 3.000 kişilik "Nizam-ı Cedid" ile birlikte.

Koç Bekir ağa, askerlerine Fransız birliklerini göstererek ilk emri ise;
-Koman, aslan sütü emmiş yiğitlerim koman!

Siperlerin diğer ucunda da ihtiyar Cezzar Ahmet Paşa yalın kılıç, askerlerinin başında ceylan gibi sekerek bağırıyordu;
-Koman aslan sütü emmiş gazilerim, koman!

Sonuç olarak, Napolyon neye uğradığını şaşırır ve kuşatmanın 64. gününde, ani bir geri çekilme kararı alır. Çünkü bu kaleyi ele geçiremeyeceğini anlamıştır. Uzak doğuyu ve Orta Doğu’yu sömürgeleştirme umudu Akka önünde çakılı kalmıştır. Bu ruh haliyle "kader beni bir ihtiyarın oyuncağı yaptı" (80 yaşındaki Cezzar [kasap] Ahmed paşa için) diyen Napolyon, daha sonrada "Akka’da durdurulmasaydım, bütün Doğu’yu ele geçirebilirdim" demiştir. Sayda ve Mısır'ı Osmanlı'ya bırakır sonra da Paris barış senedini imzalar Osmanlı'yla.

Akka'da yararlığı ve yiğitliği görülen Koç Bekir Ağa'nın Konya'ya döndükten sonra ünü, nüfuz ve itibarı iyice artmıştı. Halkın gözünde bir kahraman olarak tanınıyor ve yoksulları koruyan cömert bir insan olarak seviliyordu.
Ama rahatsız olanlar vardı.

O sıralarda, Konya'ya Abdurrahman adında zalim bir kadı gelmiştir. Kadı ortalığı kasıp kavuruyor, asıp kesiyordu. Halk buna dayanamadı. İstanbul'a yazılıp çizildi, adamlar göndertilerek kadı kaldırtıldı. Fakat aradan uzun zaman geçmeden II. Mahmut Kadı Abdurrahman'ı iki tuğlu vezir olarak "valilikle" tekrar Konya'ya gönderdi. Cüreti artan kadının, içi öç ateşiyle yanıp tutuşuyordu. Önceki olaylarla ilgisi olduğu gerekçesi ile Koç Bekir ağaya diş biliyordu. Yine zulüm yapmaya başlamıştı. Koç Bekir Ağa duruma yine müdahale etmiş, kadıyı yakalamıştı. Kadı durumun ciddiyeti anlamış Bekir Ağa'ya yalvarıp yakarmıştı. Memlekette durmayacağına namus ve Allah'ın üzerine yemin ederek kaçmıştı, Konya’dan. (Kaçarken Ilgın ilçesinde başka bir olay sebebi ile ilgili olarak öldürülür)
Kadının yakınları ve adamları tarafından olaylar İstanbul’a saraya yanlış aksettirilir, yalan yanlış bilgiler verilerek saray yanıltılır.

Çarhacı Ali paşa 1809 yılında Konya valiliğine tayin edilir. İlk işi Koç Bekir ağanın katline ait fermanı çıkararak hile ile Çumra ilçesine bağlı Alibeyhüyüğü köyünde katlettirir, (otağ çadırında namaz kılarken tam secdede iken boğdurulur) Bekir ağayı.

Katledildiği yere defnedilir.

Bütün tarih kitaplarında ve tarihçilerin yazılarında Napolyon’a ilk yenilgiyi Cezzar Ahmed paşa tattırdı deseler de Akka savunmasının gizli kahramanı Koç Bekir Ağa zamanında, tarihi olayların içinde bulunmak ve bizzat kahramanı olmak itibarıyla hayatı ve şahsiyeti üzerinde durulması gereken değerlerimizden birisidir.

Kaynak: Osmanlı Arşivleri Ansiklopedisi, Yaşar Kiraz

Koç Bekir Ağa hadisesi türküsü

İptida Konya'ya olunca kadı
Konya'yı hep kırmak oldu muradı
Ta o günden tuttu manav inadı
Tekebbürlük itti uydu şeytana

Kanlar mahkemeye çaldılar taşı
Hükümetten düştü kibrinden naşı
(Külahçı Ali) idi cemaat başı
Didiler olmuştu ana hasmane

O sıkıyle itti büyük yemini
Gitti vardı oldu (Maden emini)
Titretmek isterdi bunca zemini
Ekin yakan ulaşmazdı harmana

Çün harap eyledi (on iki kaza)
Yaradan olur mu bu işe rıza
İki tuğ alınca meza mameza
Yararlık gösterdi (Ali Osman)a

Biraz (Yörük ceri) başına derdi
Sanki peydah itti bir büyük ordu
Akgöl'de İsmail bazarın kurdı
Sui-kast eyledi azmitti hane

Bir iyice nizam virince canlı
Ta Sille'ye düştü yarısı canlı
Girince Konya'ya kalbi perkinli
Durdular Konyalı merdi merdane

Çoktan düşünürdü Konya'ya bir renk
Gelince çarşıya attırdı tüfenk
Allah Allah diyü çekildi gülbink
Aklı kesti yine geldi iymana

Ezelden Konya'nın var idi namı
Dirdi ki Konya'ya virem nizamı
Eğer olmasaydı mektepler cami
Bakaydın meydana akacak kana

Bir öğle vaktında kavga kuruldu
Bu işe Konyalı pekçe sarıldı
Gerçi bizden beş on yiğit kırıldı
Ecel geldi baş ağrısı bahane

Kırk dört saat oldu bu cengü cidal
Ağaları bilsen hep Rüstem ü Zal
Allah ocağına virmesin zeval
Ağızların açtı saldı dumana

Yoldaşlar hep metres itti ol leşi
Bizde böyle olur aslan güleşi
Varindi elinde tahtını taşı
Biraz tuluk hazır eyle katrana

(Hacı Bektaş Küçeğiydi Ocaklı)
Askerini bozdu iki bıçaklı
Dahi onbin yiğit var idi saklı
Binde biri çıkmadıydı meydana

Ocakçı çağırdı daim Allah yar
Yardımcımız elbet ol Gani Settar
Cihanda var mıdır sen gibi gaddar
Kurşun attı mektepteki sıbyana

Gerçi bizden yiğit var zayi olan
Nam ü şanımızdır halka yayılan
Seni koyuvirdik burdan reyilen
Bırakma döşeğin Konya'dan yana

Minareye çıktı senin soytarın
Deliklere düştü hep manavların
Yok mudur zerrece namus ve arın
Şimdi döndü faka düşmüş sıçana

Daim hıyanetlik fikr ü hayali
Konya'ya kem bakan bulur zevali
Lisanında halkın ırzile mali
Anı havale etti gayri Yezdana

Bu cenge Hazret-i Mevlana geldi
Şems-i Tebriz ile beraber oldu
Yer yüzü büsbütün melekle doldu
Sığışamaz oldu halk bu cihana

İnkisar eyledi kürsüde vaiz
Bakindi manav yanına kalmaz
Kapandı camiler kılınmaz namaz
Mazinler çıkmadı üç gün ezana

(Nizam-ı cedid) e vardı ta elin
Her nereye varsan ordan koğulun
Kaldı da bu zurna ile davulun
Sıkılmadan haber salan (ferman)a

Bu kavga yiğitin adını seçti
Hezaran yiğitler serinden geçti
Didiler Şem'i'ye ya şükür kaçtı
Hele bak gidiyor koca cihana *
Konyalı Aşık Şemi

Yollarbaşı sayfasından alıntı yapılmıştır: https://www.facebook.com/yollarbasi/

Afife Hatun Akka Kalesi Alibeyhüyüğü Cezzar Ahmed Paşa çumra Halil Çelebi Ilgın Kadı Abdurrahman Karaman Koç Bekir Ağa Koç Bekir Ağa hadisesi türküsü konya Konya birliği Konya Üçler Mezarlığı Konyalı Aşık Şemi Külahçı Ali mevlana Napolyon Napolyon Bonapar