Kazım Karabekir Paşa'nın ardından

TAKİP ET

Kurtuluş Savaşı'nın ve peşinden gelen Cumhuriyet'in ilanının başlangıcı olarak 19 Mayıs 1919, yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıktığı tarih bilinir

Kurtuluş Savaşı’nın ve peşinden gelen Cumhuriyet’in ilanının başlangıcı olarak 19 Mayıs 1919, yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıktığı tarih bilinir. Tabi bu bilgi başlangıç noktası olarak bir yere kadar doğru bir tarihtir. Fakat tarih dediğimiz öylesine önemli bir bilim dalıdır ki, sebep ve sonuç ilişkisine giden yolları besleyen dinamikler görmezden gelindiği takdirde, başlangıç noktasındaki tarihten ileriye yani bugünlere doğru oldukça yanlış ve alakasız bir gelecekle karşılaşmış oluruz.

Kimsenin geleceği görmek gibi bir yeteneği olmadığı gerçeğinin yanında, geçmişi de değiştiremeyeceği gerçeğini göz ardı etmemek lazım. Nitekim bugünden geçmişe doğru yazılmak istenen tarih de biraz önce verdiğim örnek kadar yanıltıcı olacaktır. Hurafelerle ve kulaktan dolma bilgilerle öğrenilen tarih, geleceği şekillendirmek adına insanlara en ufak bir yol çizmeyeceği gibi, üstüne üstlük yalan ve yanlış bilgilendirmelerle toplumun arasına nifak tohumları saçmaktan başka bir işe de yaramaz.

İşte Kazım Karabekir Paşa da yapılan değil, ama yazılan tarihin mağdurlarından biri. Hakkında çok az şey bilmeye zorlandığımız namı diğer Karabekir Paşa, aslında Amasya Genelgesi sonrasında İngilizlerin baskısına boyun eğen saray yönetiminin aksine bir hareketle, Kurtuluş Mücadelesi’nin başlamasına sebep olmuş, çok önemli bir kişiliktir.

Atatürk’ün Samsun’a çıkışından bir ay sonra yayınlanan genelgeyle, ilk kez ulusal egemenlikten bahsedilmiş ve işgal devletleri tarafından ablukaya alınmış sarayın verdiği kararların, herhangi bir hükmünün olmadığı belirtilmiştir. Tabi bu saraydan çok işgal devletlerini kızdırmış ve Atatürk’ün hemen derdest edilerek, İstanbul’a gönderilmesi ve işgal kuvvetlerine teslim edilmesi istenmiştir. Bu tutuklama işlemi için de Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa seçilmiştir.

Karabekir Paşa’nın verilen bu kanunsuz emri hiçe sayarak, tüm ordusuyla birlikte Kurtuluş Mücadelesi saflarına geçmesi ise, işgal kuvvetleri ve saray açısından beklenmeyen bir durum oluşturmuştur. Dahası Kuvayi Milliye Hareketi, kalabalık, donanımlı bir ordu kazanmakla kalmamış, üstüne üstlük başarılı bir askerin de yanlarında olmasının moraliyle oldukça sağlam adımlar atmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında sözden çok fiili adımları atan bir isimdir Karabekir Paşa. Öyle ki, cumhuriyetin ilanından sonra da demokratik bir yönetim fikriyle Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulmasında da en öndeki yerini almış, o güne kadar kimsenin pek aklına gelmeyen çok partili sistemi başlatarak, demokrasinin gereği olan çok sesliliği ülke tarihimize kazandırmıştır.

Fakat bu durumdan rahatsızlık duyan kimi çevrelerin Şeyh Sait İsyanını bahane göstererek, partinin siyasi hayatına son vermesi ve talihsiz bir şekilde Atatürk’e yapılacak suikast girişiminde suçlanması, Karabekir Paşa gibi bir askeri her şeyden soğutmaya yetmiştir.

İktidar sahiplerinin her zaman olduğu gibi, o günlerde de etrafını saran çıkarcı ve işgüzar çevrelerin ve Amasya Genelgesi sonrasında düşman edindiği işgal güçlerinin kumpaslarıyla Karabekir Paşa, bir dönem onun için idamı bile göze aldığı Atatürk’ten uzaklaştırılarak, Türkiye Cumhuriyeti tarihinden silinmek istenmiştir.

Bugün Kazım Karabekir Paşa’nın ebediyete intikalinin 69. yıldönümü.

Ruhu şad olsun.

19 Mayıs 1919 Amasya Genelgesi atatürk Cumhuriyet Doğu Cephesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk işgal devletleri istanbul kazım karabekir Kazım Karabekir Paşa Kurtuluş Mücadelesi Kurtuluş Savaşı Kuvayi Milliye samsun saray Şeyh Sait İsyanı suikast TARİH Terakki