Han ile Katun

TAKİP ET

Türklerin aileye ve kadına verdiği önem ve değer hiç bir millette yoktur

Türklerin aileye ve kadına verdiği önem ve değer hiç bir millette yoktur.

Kağanın karısı "hatun"; devlet işlerinde kocasıyla birlikte söz sahibidir. Ülkeyi birlikte yönetir. Tıpkı kağan gibi makama oturur. Erkeğin tamamlayıcısı olarak kabul edildiğinden kadınsız bir iş yapılmaz, karar alınmaz... Hatta öyle ki kağanın emirnameleri sadece "Hakan buyuruyor ki" ifadesiyle başlamışsa geçerli kabul edilmezdi yani kağanın kararı, Hatun bu karara katılmadıkça geçerli sayılmazdı.

Hatta katun anlaşma bile imzalar.... Büyük Hun İmparatorluğu adına Çin ile ilk barış antlaşmasını Mete'nin hatunu imzalamıştır.

Yabancı devletlerin elçileri sadece hakanın huzuruna çıkmazlardı. Elçilerin kabulü esnasında hatunun da hakanla beraber olması gerekirdi. Bazen de hatunlar tek başlarına elçileri kabul ederlerdi.

Örneğin; Avrupa Hun ülkesine gelen elçiler Attila'nın eşi Arıg-Han tarafından kabul edilerek devlet işleri görüşülebilmektedir. Kabul törenlerinde, ziyafetlerde, şölenlerde hatun hakanın solunda oturur... Siyasi ve idari konulardaki görüşmeleri dinleyerek fikrini beyan eder hatta harp meclislerine bile katılırdı.

Bilge Kağan kitabesinde;’’ Sizler Anam Katun, Büyük Annelerim, Hala ve Teyzelerim, Prenseslerim..’’ sözleri ile hitabına başlar. Orhun Kitabelerinde yer yer “Hakan ve Hatunun Buyruğu” ifadeleri bulunur.

Kutluk Devletinin yöneticileri olan Bilge Kağan ve Kültigin adına dikilen abidelerde; “Yukarıda Türk Tanrısı, Türk’ün kutlu ülkesini öyle tanzim etmiş. Türk milleti yok olmasın, millet olsun diye babam İlteriş Kağan ve annem İlbilge Hatunu (Tanrı) halk içerisinden çekip yukarı çıkarmışâ€ Bu ifadeler Orta Asya Türklerinde kadının siyasi ve toplumsal bakımdan konumunun göstergesidir

İskitler'de, her kadının İskit erkekleri gibi savaşçı ve asker olarak yetiştirilmesi geleneği vardır. İskit'li göçebe kadınlar her savaşta erkekleriyle birlikte çarpışırlar...

Sabar(Sibir)'ların kağanı Balak Han ölünce yerine eşi Boarık Hatun geçmiştir. Boarık Hatun 100.000 kişilik Sabar ordusunu yönetip Bizans imparatoru I. Jüstinianus'u dize getirmiştir.

Yine Arap gezgini olan İbn’i Batuta şöyle der; "Burada tuhaf bir hale şahit oldum ki o da Türklerin kadınlarına gösterdiği hürmetti... Burada kadınların kıymeti ve derecesi erkeklerinden daha üstündür. Türk kadını asla erkeklerden kaçmaz..."

Türk aileleri ataerkil değildir. "Tengri" kelimesinin cinsiyeti yoktur. Türkler önem verdikleri haklara, “ana hakkı” demişler ve bunu da “Tanrı Hakkı” ile eşit tutmuşlardır...

Ana tarafından dayı, taday, kufduk, teyze gibi akrabılk adları Türk dillerinde bulunduğu halde, baba tarafından geçen akraba adları sonraki döneme aittir.

Destanlarda da kadının önemi ve yeri görülür... Deli Dumrul'un karısının verdiği can... Bamsı Beyrek'in Banu Çiçek'i... Selcen hatun, Manas'ın eşi Kanikey Hatun, Uruz'u kurtarmak için düşman ile savaşan Kazan Bey‟in karısı Burla Hatun kadın kahramanlardan bir kaçıdır.

Eski Türklerde kadın miras hakkına sahiptir. Kadının kendine ait mülkü mevcuttur ve bunu istediği gibi kullanma hakkı vardır. Eski Türklerde koca karısını boşayabildiği gibi, kadında kocasını boşayabilmektedir...

Kadın; evin direği olarak görülmüştür... Aileyi tutan kadındır...

Türklerin kadına verdiği öneme dair yazılacak daha çok şey var. Ancak aynı dönemdeki farklı milletlerle mukayese edildiğinde en kısa ve özüyle bu kadarı bile Türklerle diğerleri arasındaki farkı anlamaya yeter.