Gençlerimiz göz önünde yok oluyor
Karaman'da dün akşam yaşanan iki olayda, gençliğimizin geldiği vahim durum gözler önüne serildi
Karaman'da dün akşam yaşanan iki olayda, gençliğimizin geldiği vahim durum gözler önüne serildi.
İlk olay Karaman'ın en merkezi bölgelerinden birinde, Kemal Kaynaş Caddesinde bulunan bir büyük alışveriş merkezinin hemen karşısında yaşandı.
Uyuşturucu madde kullandığı belirlenen bir genç, kontrolünü kaybetmiş bir halde bulundu. Çevredeki vatandaşların ihbarı ile olay yerine gelen 112 Acil Servis uyuşturucunun pençesine düşen genci hastaneye kaldırmak istediğinde tepki gösteren şahıs, tedaviyi kabul etmemekte direndi.
Sağlık ekibine de saldırgan tavırlar sergileyen şahısı zapt etmekte yetersiz kalan sağlık ekibinin yardımına gelen polis ekibi de uzun süre dirençle karşılaştı.
Zaman zaman kendinden geçen genç, polis zoruyla ambulansa alınarak, Karaman Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Diğer olayda ise 2. Etap TOKİ Konutlarındaki bir alışveriş merkezinin arkasında, bir gencin kendisine zarar verdiği ihbarıyla olay yerine giden 112 Acil Servis ekibi, kanlar içinde yatan bir genci buldu.
Vücudunun çeşitli yerlerini jiletle yaraladığı tespit edilen genç de sağlık ekiplerine başta dirense de polis desteğinde ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Yaklaşık yarım saat arayla gerçekleşen olaylarda, gençliğin sahipsizliği ve çocukların uyuşturucu maddelerin esiri haline gelmeleri, vicdanları sızlattı.
Ülkemizde hızla yayılan bu olayların önlenmesinde elbette kolluk kuvvetlerinin görevleri de var ancak evlatlarının ne yaptığını kontrol etmeyen, evlatlarına sahip çıkmayan ailelerin bu duruma gelinmesindeki sorumlulukları çok daha fazla.
Karamanlıların derhal çocuklarını kontrol altına almak için bir şeyler yapmaları gerekiyor, zira bu olaylar her gün artarak devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde "koyunlu park"ta uyuşturucu madde nedeniyle hayatını kaybeden çocuğumuzun acısı hala taze. Üzüntümüz ve ailesinin acısını daha da büyütmemek adına haberini yapamadık. Ancak durumun ciddiyetinin anlatabilmek için, uyarma gereği duyuyoruz. Hiçbir ailenin bu acıyı yaşamasını istemiyoruz.