Esnaf

TAKİP ET

Esnaf ve Sanatkarlar Odası için yaklaşan başkanlık seçimleri, Karaman esnafının ziyaret trafiğini hızlandırmış görünüyor

Esnaf ve Sanatkarlar Odası için yaklaşan başkanlık seçimleri, Karaman esnafının ziyaret trafiğini hızlandırmış görünüyor. Haliyle bir yerde seçim dendiğinde adayların oylarına talip oldukları seçmenleri ziyaret etmesinden daha doğal bir durum yoktur. Zira oldukça prestijli bir makam olan Esnaf Odası Yönetimi gerek başkanlığı yürütecek ve gerekse yönetimde yer alacak adaylar için önemli bir kariyer basamağının ta kendisi. O prestijli makamın ileride getirebileceği kariyer ise oldukça göz kamaştırıcı. Nasıl olmasın?

Siyasilerle her dem bir arada olmak, Ankara'daki şaşalı toplantılara katılıp, memleketin en gözde işinsanlarıyla bir araya gelerek telefon numaralarını alıp vermek ve sosyal medyadan takipleşmek ve saire ve saire... Böyle bir makamı kim istemez ki?

Gelelim biz Karaman esnafının hali pür melaline...

Türkiye ekonomisinin artık neredeyse tamamen dış kaynaklara bağlılığı göz önünde bulundurulacak olursa, yükselen döviz fiyatlarının ticari hayatın en önemli dinamiği konumunda olan esnafları nasıl bir çıkmazın içine soktuğunu son yıllarda daha iyi görmekteyiz. Birbiri ardına kapanan işletmelerin ve daha acısı birçok esnafın iflas etmesi gerçeği, bir sürü akildanenin anlattığı yükselen ekonomi safsatalarının tam tersi bir durumu karşımıza koyuyor. Günlerce siftah dahi edemeden evlerinin yolunu tutan esnafların sayısı her geçen gün artarken, kimsenin o ağır taşın altına elini atmak gibi bir gayesi de bulunmuyor. Neticede prestijli makamlar, alt tabakadan insanlarla muhatap olmanın önüne geçiveriyor.

Esnaflık yapmak adına bir işletme açmaya kalkan bir insan önce hava parası denen ne idüğü belirsiz, kayıt dışı olduğundan vergisiz bir miktarla karşılaşıyor. Sonrasında fahiş kiralar boy gösteriyor. Tabi devletin Bağ-Kur, SSK gibi zorunlu kıldığı SGK ödemeleri ve ister iş yapsın, ister iş yapmasın esnaftan alınan vergiler daha dükkanın kapısındaki kilidi açmadan kapı eşiğinde esnafı bekliyor. Bunun yanında haşat olmuş bir ekonominin dışa bağımlı parametreleri de santim santim yol alırken, esnafın mal almak ve satmak arasındaki karı, sermayeyle birlikte kedilerin sırtına yükleniyor.

Peki bu noktada STK'lar ne yapıyor derseniz, işte orası tam bir muamma. Zira Esnaf Odaları, esnafı sadece aidat merkezli gördüğünden, esnafın aidiyet duygusu da yok oluyor.

Janjanlı kıyafetler ile kutlanan Ahilik Haftası, dert çözme yerini, bir sürü tiyatral komediye bırakıyor. Çelenkler ve konuşmalar sonrası sosyal medya için çekilen fotoğraflarla program sona eriyor. Ha unutmadan; arada sırada kavurmalı pilava kaşıklar da daldırılıyor. Yoğurdun kaymağı gibi yüzeysel işler sizin anlayacağınız.

Oysa STK'lar ve özellikle meslek odaları, geçmişte tarifte yerini alan Ahilik Teşkilatı gibi çalışsalar, Ahilik konusu sadece bir haftalığına gündeme gelmeyecek ve yıl boyu Karaman esnafı Ahilik kavramının nimetlerinden faydalanabilecek.

İflas etmek üzere olan, ekonomik şartlar nedeniyle zor günler geçiren ve evine ekmek götürmek konusunda büyük sıkıntılarla uğraşmak zorunda kalan esnaflara, yeri geldiğinde yardım elinin uzatılması gerekmez mi? O çok övünülen Ahilik kavramının özünü kavrayamayan Esnaf Odaları, Karaman Esnafının sorunlarına neden çare olmaz?

Karaman Esnafı, "Yahu kardeşim zor durumdaymışsın. Müşterin kesildiyse, her üyemiz bir müşterisini sana yönlendirsin. Senin de yaşaman lazım ki, bizler var olalım!" demiş, diyen ya da diyecek bir oda yönetimini hak etmiyor mu?

Ona göre düşün ve ona göre kararını ver değerli Karaman Esnafı...

Haydi selametle...