Bıçakçı Köprüsü Bucakkışla

TAKİP ET

Yüksek Torosların iç Anadolu'ya bağlanan dar ve derin geçit vermez Göksu vadisinde suyun bekçileridir köprüler

Yüksek Torosların iç Anadolu’ya bağlanan dar ve derin geçit vermez Göksu vadisinde suyun bekçileridir köprüler. Kanyonları dağ keçileri hatta zamanin bize yakın bölümünde vahşi yaban hayatı içinde ayıların da yaşam bulduğu Bucakkışla Ermenek yolunun en kestirme yerindedir Bıçakçı. Zamanın geçip gitmesine suyun akıp gitmesine inat bunca yıldır zaman zaman Coşan Göksu nehrine kemer vurmuştur. Milyon yıllık vadi zeytin nar badem antepfıstığı ve çam ağaçları ile her daim yeşilin her tonunu size cüretkarca sunar.
Bıçakçı Köprüsü (Foto: Abdullah Tahtabaş)
6 gözden oluşan köprünün lakin Karamanoğulları döneminde yapıldığını yazan bir kaç kaynak okumuştum. Karaman Bucakkışla’da yer alan köprü 14. yüzyılda inşa edildi. Mimarı bilinmeyen köprünün giriş kısmında bir kitabe yer alıyor. Üç gözlü olarak tasarlanan Bıçakçı Köprüsü’nün uzunluğu yaklaşık 90 metre, genişliği ise 5 metre. En büyük kemer açıklığı 15 metreye ulaşan yapının iki küçük gözü de kara üzerinde bulunuyor. Ana kemerin her iki yanına ayrıca yuvarlak tahliye gözleri yerleştirilmiş. Çoğu tarihi köprüde olduğu gibi suyun geliş yönündeki selyaranlar üçgen, köprüden çıkış yönündekiler ise daire biçiminde örülmüş. Köprünün kemerlerinde kesme taş, gövde bölümünde ise moloz taş kullanılmış. Geçtiğimiz yıllarda bir kısmı baraj suları altında kalan köprü 1 büyük 5 küçük gözden oluşuyor ve yakın zamanda da tadilat geçirdi. Köprünün karşısına yapılan yeni köprünün ne kadar estetikten uzak yanı varsa tarihi köprünün de insanı sarıp sarmalayan estetik harikası bir yönü var. Bir çok defa durup fotoğrafladığım gruplar götürdüğüm bölgede köprünün hikayesi dilden dile şöyle aktarılıyor.

Zamanın birinde zengin bir bey ölür. Beyin hanımı beyin hatırası ve hayratı yaşasın diyerek dönemin ustalarından en iyisi ile anlaşır. Usta köprü inşaatını bitirir ve hanım ağadan parasını almaya gelir. Parasını alır ve tam evden çıkacakken duvarda asılı duran bıçağa gözü takılır. Evin hanımına bu bıçağı satıp satmayacağını sorar evin hanımı da eşinden kalan tek hatırayı satmayacağını bildirir, usta evden ayrılır.

Hanım ağa çok geçmeden ustayı adamlar göndererek geri çağırır. Bıçağı uzatır ve ustaya verir, usta bıçağın fiyatını sorar hanim ağa bedava verdiğini söyler. Usta evin hanımına neden fikrini değiştirdiğini ve neden karşılıksız bıçağı vereceğini merak edip sorar. Hanim ağa da yapılan bu Hayır işine hiçbir gönülsüzlük bulaşmasını istemediğini söyler. Bunun üzerine usta bıçağı alır ve parayı hanıma bırakarak Hayır işlerine harcamak şartıyla oradan ayrılır. Sonuçta Bıçakçı Köprüsü bir bıçak karşılığı yapıldığı için adını buradan alır.



Hikayenin ne denli doğru olduğunu bilmem ama sonuçta doğru ise ününü sonsuza kadar yaşamasını temenni ederim. Yarı beline kadar baraj sularına gömülen köprünün 200 metre kadar yukarısında bulunan yıkık tarihi köprü çoktan baraj suları ile dolmuş durumda. Gelecek nesillere zarar görmeden aktaracak mıyız bilemiyorum lakin muhteşem atmosferini yaşayıp görmeniz gerekiyor. Karaman'a 45 km uzaklıkta yer alan Bucakkışla köyüne varıp Ermenek yoluna geçişte Göksu nehri üzerinde yer alıyor.

Gökten Üç bıçakçı köprüsü düştü  biri dinleyenin biri baraj yapanın diğeri de anlatanın başına. Sular kapmadan gidip görün.

Doğal değilseniz doğanızda kalın