Asıl olan kalb eğitimidir

TAKİP ET

Yedi milyar insan bu gün, ya servetin, ya şöhretin, ya şehvetin ya saltanatın veya Allah'a kul olmanın yolunda yürüyorlar

Yedi milyar insan bu gün, ya servetin, ya şöhretin, ya şehvetin ya saltanatın veya Allah’a kul olmanın yolunda yürüyorlar.

Bir ayda asgari ücretle evini geçindirmeye çalışanla, bir günde bir milyon dolar kazanan adamın ikisi de para peşindedir.

Makamını, rütbesini yükseltmek için çalışanlar da saltanatın bir yerinden yakalamak peşindedirler.

Bazı insanlar vardır, bütün servetini şöhret veya şehvet yolunda harcayabilir.

Bazıları da her şeyini saltanat, peşinde, hükmetme yolunda harcayabilir.

İnsanların karakter çizgileri, parmak çizgileri kadar ayrıdır.

Bütün bu değişik yaratılan insanları birleştirecek şey, kime kulluk yaptığıdır.

İnsan ya kendisini yaratana kulluk yapacak veya şeytana kulluk yapacak.

İkinci bir yol yok bu dünyada.

Rabbimiz, Ya-Sin süresinde: "Ey Adem oğulları, ben size: "Şeytana tapmayın, çünkü o size apaçık bir düşmandır. İşte bana ibadet edin" diye ahd ver­medim mi? İşte doğru yol budur." Buyurmuş. (Ya-Sin süresi ayet 36/61)

Allah’a kulluk yapanlar, Allah’ın kurallarına uygun olarak servete, şehvete, saltanata da kavuşabilirler.

Şeytan ve şeytanlaşmış insanlara kulluk eder, onların buyurduğunu, kendisini yaratan, yaşatan ve her saniye saçından tırnağına kadar her hücresini yöneten Allah’ın buyruğunun önüne geçirirse o da servete, şehvete, şöhrete ve saltanata kavuşabilir ama dört günlük dünyası için sonu gelmez senelerde yaşayacağı hayatını ateşe atar.

Korkularımızı bir gözden geçirelim.

Küçükken anne veya babamız, "Oku, oku, okumazsan" diye korkuturlardı.

Büyüdük hala korkularla yaşıyoruz.

Firavuna İslam’ı tebliğ etmek için görevlendirilen Musa aleyhisselam, Rabbine şöyle dua eder:

"Rabbim, göğsümü genişlet. İşimi kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz. Ki sözümü anlasınlar." (Ta-Ha süresi ayet 25-28)

Firavunun saltanatının yaydığı zulüm dalgaları bütün yüreklere korku salmış. İşte bu korkunun insan göğsünde, gönlünde meydana getirdiği sıkıntı insanın dilini bağlıyor.

Dil, gönlün tercümanıdır.

Gönülde biten gül gibi kelimeler de, diken gibi sözler de, dil yoluyla gün yüzüne çıkarlar.

Karşı tarafın kulağından girip ya güller açtırırlar, ya yürek yaralarlar.

Onun için dilimizden önce gönlümüzü eğitelim.

Gönül de Allah’ın zikri olan Kur’an- Kerimle tatmin olur.

Rabbimiz buyurur:

"Onlar ki, iman ederler ve kalpleri Allah'ın zikri ile tatmin olur. İyi bilin ki kalpler, ancak Allah'ın zik­riyle tatmin olur." Ra’d süresi ayet 28)

Trump, Putin, AB kriterlerinin dünyayı tatmin etmediği, Açlığın yayılması, sınırlarda tel örgüleri ve silahlı insanların mülteci selini engellemeye çalışması, Milyarlarca insanın hakkının yüz insanın kasasında saklanması, Gökyüzünden çekilen dünya videolarında kan, gözyaşı, feryat, yanmış insan cesetlerinin duman halinde görülmesi, Bunlara yardım için koşuşturan insanların da Müslüman Gönüllüler olması, Bize, bizi yaratanın kriterlerinin şart olduğunu gösteriyor.