Asgari ücret, asgari hayat

TAKİP ET

İki ayrı dünya; sosyal hayat ve çalışma hayatı

İki ayrı dünya; sosyal hayat ve çalışma hayatı. İki ayrı dünya gibi ama ikisini de birleştirme veya ayrıştırma, ister istemez de insanda bir zıt eylem oluşturur. Birisi yaşantımızda ekmek su gibi ihtiyaçlarımızı almamız için lazım olan yaşam, diğeri de başkalarının da yaşadığı bir modele dönmek için gerekli olan yaşam. Sonuçta yamalı bohçaya dönen yaşantımız, her birine bir isim vermek istesek, sosyal hayatta ki yaşantımızda, diğeri eskiydi eskidi, bu yeni model hele bir de modaya dayandırılanlar aile ve toplum hayatını tümden sarsanlar var. Burada iki arada bir derede kalmaktansa en iyisi asgari hayat yaşamak yaşadığımız hayatımızı da temelden sarsacak olaylar yerine asgari olarak yaşamak, yani yaşam standardımızıda asgariye indirmek.

Toplum baskısı, toplum ister, topluluk ister, büyük ister, büyüklük taslayarak ister, gösteriş, hava olsun diye ister. Her iki yaşantı da hem çalışma hayatında hem de sosyal hayatın birleştiğinde o toplumda kendini tanımlamak ve ben de varım demek için, bunun için de çok yönlü yaşamak ve başkalarına benzeyen ilişkiler içinde yaşamak peki neden ihtiyaç duyarız böyle bir yaşantıya? Neden duyarsız kalamayız gönlümüz kayar? Peki öyleyse bana hangi sınır daha yakın? Hangi sınır beni daha çok içeri alıyor? Kendine çekiyor? Beni cezbediyor?

Seni asıl cezbeden seni kandıran, başkalarının yaşam tarzını sana benimseten aldatan aslında tüketim üzerine kurulu olan bu düzen.

Sosyal hayatının içinde yer alan büyük güçler senin asgari ücretle geçinmene düşman.

Senin her gün girip çıktığın AVM’ler. İçinde her türlü her marka ve her mahalle de mağazası olan ve sana asıl ihtiyacından fazla alışveriş harcama yaptıracak kadar aldatıcı bir çekim gücüne sahip büyük güçler. Asıl o dünyaya karşı aç gözlerini. Ekmek almak niyetiyle giriyorsun ekmek dolabı alıp çıkıyorsun bak sen şu çekim gücüne seni rotandan saptıran çekim gücüne, farkında olmadan tükendiğin tüketildiğin dünya, bu dünya başka bir dünya, sana asgari geçimi unutturur.

İhtiyacın olan her şeyi içinde barındıran ve seni alman alışveriş yapman için şartlandıran AVM’ler. Hatta ihtiyaçlar üreten ihtiyacın olmayan şeyleri sana ihtiyaçmış gibi gösteren seni kandıran aldatma merkezleri. Asıl ihtiyacın on katı harcama yaptıracak her türlü tuzak aldatıcı bir çekim gücü hiç hesapta olmayan ihtiyacınız olmayan bir şeyi dahi almaya iten bir çekim gücü. Buralarda gezeceksin bir de asgari ücretle geçineceksin.

Nakit para yerine bir de kredi kartı kulanım alışkanlığı var ki o da sinsi bir tuzaktır. Kredi kartı ile harcama yaparken insanlar psikolojik olarak etkilenir ve harcamalarını kontrol edemezler. Ayrıca taksit seçenekleri ve ekstra puan kazanma isteği sonucu aşırı veya ihtiyacının dışında harcama yaptırabilir ve sonuçta ödeme günü geldiğinde de finansal çöküş yaşatabilir. Limitinizi doldurmanız halinde de yüksek miktarda faiz ödemek zorunda kalırsınız.

Bir de reklamlar diziler var. Yaşam biçimi hayat anlayışını nasıl giyileceğine, nasıl konuşacağına, ne alacağına, ne içeceğine, nasıl yürüyeceğine, nasıl oturup kalkacağına onlar karar verirler. Onların dediği olur. Onlara göre giyinilir onların giyimlerine göre onlar gibi de konuşursun. Toplumsal baskı toplumun yaptırım gücü gazeteler, dergiler, televizyon kanalları neredeyse tüm medya daha fazla harcama yapmanız konusunda teşvik ediyor. Sadece medya değil arkadaş çevresi kampanyalar çoğu kez bilinçsizce seni tüketime sevk edebiliyor. Mutsuzsan eğer alışveriş yap söylemesi kolay.

Ayrıca teknolojik ürünler moda akımın öngördüğü cep telefonları koca bir tuzak gibi akıllı telefonlar bin iki bin lira, asgari ücret kaç lira? Kaç asgari ücretlinin cebinde akıllı telefon veya parlement sigara var? Ayağını yorganına göre uzatmayanlar "öyle de battık böyle de" diyenler için.

Bir de bireysel ve toplumsal kimlik kavramı var. Bir yere bağlılık mecburiyetten iş dolayısıyla bir araya toplanmış sıkışmış daraltılmış insanlar kendisi gibi davranamayıp özenti ile birbirine bulaşan karışan sonra da toplum içinde dağılan yayılan belirsizleşen tek bir birey olmaya çalışan insanlar. Bu süreç içinde tek başımızla bir birey iken toplum içinde hangi topluluğa daha yakın duruyoruz? Başkalarıyla etkileşmemiz, toplum içinde yaşadığımız birbirimizle iletişim kurduğumuz dünya. Bu ikilem içinde debelendiğimiz dünya

Ben nerede nasıl asgari bir hayat yaşarım veya dışarıda kalırım?

Sorunlar zinciri ve çözümler zinciri arttığında gözlemler konuşmalar düşünceler bütün cevaplar ve sorunlar aslında bir şaşkıncılığın itirafı olduğunu da anlarsın. Ekonomik hayat zorladığında ve birçok diğer giderler arttığında ayrıca yaşam boyu süregelen alışkanlıklarımız ve sosyal çevre baskısı arttığında kendini bulduğun hal hangi hal üzerindeysen

Anlatması kolay, yazması da kolay. Kesin ve net cevap bekleyenlere, onlara karşı çözüm ve tavsiyeler sunmak da kolay. Zorlanmadan, hissetmeden, istediğim gibi kelimeler arasında dolaşmak kolay. Hadi sen de uygula yap yapabilirsen. Haydi sen de gel geçin asgari ücretle geçinebilirsen.

http://yazarimben1.blogspot.com.tr/