555K - (5 Mayıs - Saat 5'de Kızılay'da)

TAKİP ET

Türkiye Cumhuriyetinin ilk çok partili genel seçimi 1946 yılında yapılmıştır

Türkiye Cumhuriyetinin ilk çok partili genel seçimi 1946 yılında yapılmıştır.

2.Dünya savaşından sonra İsmet İnönü'nü yaptığı konuşmalarda "çok partili hayata geçilmesini" kendisi istemiştir. Meclisteki bütçe görüşmeleri sırasında CHP içinde dört milletvekili; Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan muhalefeti oluştu... Daha sonra bu dört milletvekili, meclise 4'lü takrir(önerge) denilen, ülkede liberal düzenlemeleri isteyen bir teklif sundular. Bunun üzerine CHP bu dört vekilden üçünü partiden çıkardı. Celal Bayar ise vekillikten sonra partisinden istifa etti. 7 Ocak 1946'da Demokrat Parti kuruldu.

İlk Genel Seçimler; AÇIK OY - GİZLİ TASNİF esasına göre yapılmıştır. CHP 395, DP 66 Vekil çıkarmıştır. Ancak "açık oy, gizli sayım olması nedeniyle "şaibeli seçim" olarak anılmıştır.

14 Mayıs 1950 günü ilk defa CHP yıkılmış, halk %52,5 luk yüzde ile Demokrat Parti’yi görevlendirerek başa getirmiştir.

Aradan geçen yıllarda ortaya çıkan tüm yolsuzluk iddialarına ve şaibelere rağmen Demokrat Parti 1954 seçimlerinden de Cumhuriyet tarihinde rekor oy alarak %57 ile yeniden iktidara gelmiştir. Çünkü 2. Dünya savaşı etkileri sona ermeye başlamış, cebi para karnı ekmek gören halk bunu DP’ye yorumlamıştır.

Geçen yıllarda muhalefetin(CHP) eli güçlense de 1957 seçimlerinde %47,9 oyla DP üçüncü kez, yeniden iktidar olmuştur.

Seçimlerde şaibe olduğunu iddia eden CHP lideri İsmet İnönü itiraz etse de bir sonuç çıkmamıştır. Ancak soğuk savaş artık iyice kızışmaya başlamıştır.

CHP Genel Başkanının yurt gezileri engellenmek isteniyor, muhalif yazılar yazan gazeteler, dergiler kapatılıyor, yazarlar tutuklanıyor, basın sansürleniyor duruma gelmiştir.

İktidar Nisan ayında basını ve muhalefeti soruşturmak amacı ile, gazete kapatmaktan, muhalif düşüncede olanları tutuklamaya kadar geniş yetkilere sahip bir Tahkikat Komisyonu kurdu.

Buna İ.İnönü karşı çıkar ve bunun demokratik rejim yerine baskı rejimine geçmek olduğunu anlatır mecliste... Ve o ünlü sözünü söyler: "Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam" Yani baskı rejiminin, demokratik olmaktan çıkmanın yanlışlığını anlatır. Lakin yine de 27 Nisan 1960'da Tahkikat Komisyonu yasal olarak kurulur ve İnönü'ye 12 oturum TBMM toplantılarına katılmama cezası verilir. Olaya tepki gösteren CHP Grubu meclisten zorla çıkartılır...

Meclisteki kargaşa sokağa taşmakta gecikmez. 28-29 Nisan 1960'ta İstanbul ve Ankara'da üniversite öğrencileri olaylı gösteriler yapınca olayların şiddetle üzerine gidilir...

Üniversiteler kapatılıp Ankara ve İstanbul'da sıkıyönetim ilan edilir...

Demokrat Partili gençler 5 Mayıs 1960 günü DP liderine bağlılıklarını ifade etmek ve iktidara destek olmak için Ankara Kızılay Meydanı'nda bir gösteri düzenlemeyi planlarlar lakin 555K parolasıyla örgütlenen CHP'li muhalif gençler 5 Mayıs akşamı saat beşte meydanı doldururlar, arabasından indiğinde protestocular arasında kalan Başbakan Menderes tartaklanır ve olay yerinden güçlükle uzaklaşır.

21 Mayıs'ta da Harbiyeliler Ankara'da sessiz bir yürüyüş yapar. Başbakan Adnan Menderes radyoda yaptığı konuşmalarla kışkırtmalara kulak asılmamasını söyler... Ege Bölgesi'ne giderek İzmir, Bergama ve Manisa'da CHP'yi eleştiren sert konuşmalar yapar...

Ülkedeki kaosun gitgide artması, sokaklarda çatışmalar çıkması, iktidar-muhalefet arasındaki sertlik sonunda 27 Mayıs 1960 sabahı okunan bildiri ile son bulur... Milli Birlik Komitesi,Türk Silahlı Kuvvetleri adına ülke yönetimine el koymuştur...